M.DERMAN ks. SOHBET KONUŞMASI

Cevapla
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

M.DERMAN ks. SOHBET KONUŞMASI

Mesaj gönderen MBurak »

Sohbet Konuşması




Resim



RAMAZANDA TEYPDEN ALDIĞIMIZ BiR SOHBET KONUŞMASI

ALLAH sofranızı bol, bereketli, gönlünüzü güler yüzlü, alnınızı secdeden kaldırmayanlardan eylesin ve Su gibi azîz olun!..
Hz. Musa ateşi gördü amma o, ateş değildi.
O Nûr'du.
Geceyi zenci gibi görmeyin.
Gece bir Huri'dir.
Kıymetini bilin.
Onu duadan ayırma.
Kabul edilmiş edilmemiş bununla uğraşma.
Dua gider geri dönmez.
Her duanın sonuna bir damla göz yaşı ekle.
Ekmek bile göz yaşına mâni’ olursa, elini ekmekten çek...
Filozof, düşüncesiyle kendini öldürdü.
Ne kadar zekâ, ne kadar bilgi ve nice anlayış vardır ki, yolcuya haramî kesilir.
Deniz suyu korkunçtur amma, balıklar için değil...
Kurt yırtıcıdır lâkin düzeni, hiylesi yoktur...
Binlerce farenin, bir kedinin önüne çıkacak yürekleri olsaydı kediyi paramparça ederlerdi...


ALLAH'a hamd etmeyen, kıbleyi tanıma kabiliyetini kaybeder...
Vücuduna bak bu azalar (organlar) nereden toplanıp geldi.
Kimisi suya, kimisi toprağa, kimisi yele, kimisi ateşe mensup.
Kimisi arştan gelmiş kimisi de ferşden...
Kimisi güzel, kimisi çirkin.
Karlı havada fırtınada bir hana sığınıp konaklayan çeşit çeşit insanlar yanyanalar bu handa.
Fırtına, kar, geçti mi her biri bir tarafa dağılır.
Onlar fırtına korkusundan bu hana sığınmışlardır.
Hepsi geldiği yere dönmeyi umar...


Yaşlılara hürmet sünnetdir.
Bu asırda yaşlılara iki yerde hürmet ederler:
Birisi : Yıkık köprü varsa ilk önce onları geçirirler.
İkincisi: Sıcak yemeğe ilk önce onlara buyrun derler...
Artık sen kötülüğü düşün.
Açık olanını, gizlisini sen düşün...


Kan görünür amma... Kılıç gizlidir.
ALLAH için verilen cezâda acele etmek doğru değildir...
Kendi nefsine hiddet için acele edilir.
Kaza ve kadere razı olursa hiddet geçer...
Kaza ve kaderin deliğini kapatmaya çalışırsın amma... Onun binlerce deliği vardır.
Şeriat de ihsan da var, cezâ da vardır.
Şeriat : ALLAH ve Resûlü'nün zâhirîdir. Yani dışıdır.
Bâtın ise: Erenlerin yolu, Mansur'un yolu, Yunus'un yani ALLAH dostlarının yoludur.
Bâtının içinde ruh cümbüşünün, perdeleri kapalı elmas sarayının içi dışı şeriatdır.
Padişah yan köşede oturur. Atı ahırda bağlıdır.

Hatırlık diye bir söz vardır.
Herşeyi lâyık olduğu yere koymak.
ALLAH'ın yarattığı hiçbir şey abes değildir.
Kızgınlık, ilim, öğüt hepsi doğrudur bunların.
Hiç biri mutlak olarak hayır değildir?
Aynı zamanda mutlak olarak şer de değildir.
Her birinin yerinde olmak kaydıyla faydası vardır.
Birinde de zararı vardır.
Onun için bilgi vâcibtir.
Yoksula yapılan öyle cezâlar vardır ki, sevab bakımından ekmekten de helvadan da hayırlıdır.
Ona vaktinde bir tokat vur da boynu vurulmaktan kurtulsun.
Meclis de var, zindan da var...
ALLAH'a hamd etmeyen kıbleyi tanıma kabiliyetini kaybetmiştir.

İnsanlar edeb öğrenmek isterlerse, kargadan öğrensinler.
Karga bin sene yaşar, binbeş yüz sene yaşar.
Siz hiç çiftleşen karga gördünüz mü?
Onun bu hâli hep gizlidir.


Topluluk rahmetdir.
Kâh baş diliyle, kâh gönül diliyle sırlarını birbirine anlatmak gerekir.
Güneş yer yüzünü kızdırır, arada kalan pislikleri kurutur.
Bu pislikler cüz'i olur ondan otlar biter.
İşte ALLAH da kötülükleri iyiliklere böyle çevirir.
Güneş en kötü şeye pisliklere bunu yaparsa, güllere nergislere neler yapmaz.
Gönül asla yalan söylemez, aşk nûru ile nûrlandırılmıştır.
Gönül burkulması yapılan bir işde bir kötülüğün olduğunu bildirir.
Fakat kaza ve kaderden kaçmaya imkân yoktur.
İnsanın gözünü ALLAH nasıl dilerse öyle bağlar.

Binlerce dava olsa kadı kulağını şâhide çevirir.
Şâhidin sözü, göz yerine geçer.
Lâfa dikkat buyrun.
Bu basit lâkırdı değildir…
Şâhid garazsız olarak sırrı görendir.
Davacı da görmüştür amma, garazla görmüştür.
Garaz gönül gözüne perdedir.

İnsan ruhu gizlidir.
Zıddı yoktur.
Ruh için Cenab-ı ALLAH: “O benim isimdir!” buyurmuştur.
Mühürlemiş, gizlemiştir.
Kim ki ruhu görür en büyük şâhid olur.
ALLAH, adalet sahibidir.
Şâhid de onun adamı olur.
O hâlde şâhidliğin ehemmiyetini düşünün.
Yalancı muhakkak cehennemdedir.
Şeytan bile toprağı anlıyamadı.
Öküz nereden anlasın!..
Toprakdaki cevherler, toprağın da sırrını haykırmaktadır.

“Hamd ve cömertlik, dünyaya uzanmış cennet dallarıdır” buyuruyor Resûlullah.
Bulutla arkadaş olanın, sakaların suyuna ihtiyacı olmaz.
Milyonlarca yıldız tek olan güneşe ne yapabilir?
Kav önce alıştırılır da sonra ateş alır.
Keyfiyetsiz, mahiyeti anlaşılmaz bir şekilde hissedilir.
Ekmek veriyor diye kimseye boyun eğme.
Ekmek ALLAH'ındır O bağışlar.
Cömertliği veren ALLAH'dır.
Irmak suyuna akseden ay gibi insanda ne görürsen O’nun aksidir.
O hâlde gönlü mekânsızlık âlemine bağlamak gerekir.
ALLAH bir insana ihsanda bulundu mu ona ihsan ettiği şeylerle beraber uzun bir ömür bağışlar, bunu unutma!..
ALLAH lütfederse o lütuf, can gibi sana karışır.
Âdetâ sen o olursun ve o sen oluverir.
Ekmeğe, suya iştahın yoksa, ikisi de olmaksızın sana tertemiz bir rızık verir.

Cin ve periler, koku ile gıdalanırlar.
Toprak meleklerin secde ettiği bir şey.
Nasıl olur düşün bakalım bu nedir?...
Irmakda kuru toprak bulunmaz.
İşte bunun anahtarı.
Bunu anlamak için iki söyleme, iki çağırma, kendini iki bilme, kendini yok bil. Yok olmuş bil…


Ananın merhameti ALLAHdandır.
Anaya hizmet farzdır.
Anaya hürmet ALLAH'a hürmetdir.
Çobanlık insanları sınamak içindir.
Çobanlık yapmayan peygamber olamaz.
Bütün peygamberler çobanlık yapmıştır.
Dikkat buyrun...
Resûlullah'a sormuşlar :
“Sen çobanlık yaptın mı?”
“Ben de çobanlık yaptım!” demiş.

Beden, gönlün gölgesinin, gölgesinin gölgesinin gölgesidir.
Adam uyur. Ruhu güneş gibi nûr. Gökyüzünde parlar. Beden ise yorgan altındadır.

Kâfire göre, putun bir ikincisi olamaz.
Hâlbuki putda ne bir kudret vardır ne de ruhaniyet.
Böyle olduğu hâlde o gizliden gizliye gönülleri çekip duran nedir?
Bu hâl bu âleme başka bir âlemden parlamaktadır.
Kimse farkında değildir.
Bu pusuyu akıl da görmez, can da görmez.
Onun için kimi puta tapar kimi ALLAH'a...


İnsanın bedeni, canı üstüne çekilmiş bir perdedir.
“Bize bizden gelir herne gelirse.” Atalarımızın sözüdür.


“Benden sonra peygamberlik kalmadı. Ancak bazı müjdeler olur. Bunu ya mü'minler rüyada görür yahut bu müjdeler onlara görünür” buyurmuştur Resûlullah.
“Rüyada beni gören gerçekten görmüş olur. Çünkü şeytan benim şeklime giremez” buyurur Resûlullah.
“Bu hakikat ve basîret nûru ile şeriata uyarak, bana uyanları da şeytan temsil veya temessül edemez.” Demektir.
Bütün peygamberler, evliyalar, melekler, Kâbe, güneş, ay ve beyaz bulut, şeytanın temsil edemediği kudsî varlıklardır.
Şeytan Kahr isminin zuhurudur.
Ancak şaşkınlığı temsil eder.
Suyun ateşin şeklini anlamayacağı gibi.
Ateş de su şekline giremez.
Zira ALLAH hak ile batılın ayrılmasını arzu eder.
Şeytan içinde hidâyet izi bulunan hiçbir ismi temsil edemez.


Hakk Tealâ, ruh aynasında ubudiyet sıfatıyla tecellî eder, “Tıfl-i mania” mânâlar çocuğu ismi verilen tecellîye:
Onun için Resûlü Ekrem efendimiz:
“Rabbimi güzel bir genç sûretinde gördüm!” buyurur bir Hadîs-i şerîf de.

Rabbin aynası ceseddir.
ALLAH, görenin istidadına göre halk eder, gerçekde zât-ı ilâhî değildir. Çünkü o bu şekilde görünmekten münezzehtir.
Peygamber efendimiz de böyledir.
Herkesin istidadına göre görünür.
Tam varis-i Resûlullah olanlar müstesnadır.
Bir insan Resûlü rüyada görmüşse hakikaten görmüştür.

İkinci Sultan Murad, Edirnedeki sarayında Hacı Bayram-ı Velî hazretlerini misafir eder.
Bir akşam bizim iftar sofrasında olduğu gibi, Hacı Bayram-ı Velî de İkinci Sultan Murad'ın iftar sofrasındadır.
Şehzade Mehmed beşikdedir.
Sultan Murad yemekten sonra sohbet esnasında Hacı Bayramı Velî'ye : “Şeyhim ALLAH'ın izniyle ve erenlerin himmetiyle istanbul'u almak istiyorum!” der.
“Büyük babam Yıldırım Beyazıd, Amcam Musa Çelebi ve ben, bu işe teşebbüs ettik alamadık. Gönül et, himmet et de bu şehri alalım!” der, Hacı Bayram-ı Velî, bir anlık murakabeden sonra tatlı ve fısıltılı bakışlar ile Sultan Muradı okşar ve:
“Şevketlim ALLAH'ın bildiğini senden saklayamam bu şehri sen alamayacaksın, bunu ben de göremeyeceğim. Lâkin bu şehri şu beşikdeki mübârek şehzadenle bizim Akşemseddin alacak!” der.
Herşeyin belli bir vakti vardır.
Beklemek gerek.
ALLAH inanmış gönüllerin, iman zevkinden kazanacak hâlleri, farz kıldığı ibâdetlerde depo etmiştir.
Feyz isteyen ibâdetlere koşmalıdır.
Bazı ağızlardan işitiliyor :
“Bizim için ibâdete lüzum kalmamıştır. Çünki, ibâdetler insanı Hakk’a ulaştıncı bir vasıtadır. Biz Hakk’a erdik. Hak ile beraberiz!”
Bu sözler tamamıyle yalandır.
Çünki ibâdetden müstağni kalacak bir makam yoktur:
İbâdet ancak insan öldükten sonra kalkar.


El Vedûd diye bir esmâ-i ilâhîye vardır.
Seven ve sevilen demektir.
Sevmek idrakden doğar, idrakden olan şeylerdeki Kemâle gönül akıverir. İnsanlarda idrak cihazları muhtelif olduğu için her idrak cihazının kendine mahsus meylettiği şeyler vardır.
Hepsinin birleştiği biricik sevgi ALLAH sevgisidir.


İnsanın, çocuğunu, malını, işini, sıhhatini, hayatını sevmesi fıtri bir yaratılış icabıdır.
Bunu yapmak için bir tahsile bir gayrete lüzum yoktur.
Fakat....
ALLAH'ı sevmek fikri, muhakeme usulü ile hasıl olur.
Onun için daima abdestli gez!
Yemek pişirirsen abdest al!
Gece yatarken abdest al!
Abdestsiz akşam lokması yeme!
Abdestsiz üzerine güneş doğdurma!
Daima abdestli gez!
Secde-i Rahmânâ başını koyan abdestle yüzünü süsler, vücudunu ziynetlendirir mânevî ziynetlerle...
ALLAH evinizin rızkını bol, ömrünüzü müjdat etsin!..



M. Derman(k.s)

Arş : Bağ çardağı. * Gölgelik. * Kürsü, taht, yüce makam. En yüksek gök. Allahın kudret ve saltanatının tecelli yeri. (Arş kâinatı kaplar. Allah'ın kudreti ve ilmi de herşeyi kaplar.) * Fevkiyyet, ulviyyet. * Arş-ı Alâ, Arş-ı Rahman, Arş-ı İlâhi, Arş-ı Yezdan, Felek-i Eflâk, Felek-i Atlâs, Felek-i Azâm gibi isimlerle Cenab-ı Hakkın izzet ve saltanatından kinaye olarak söylenir. (O.S)

Ferş : Yer. Yeryüzü. * Döşeme. Döşeyiş. Yaymak. Yayılmak. Döşenmiş şey. * Küçük develer.

Pusu : gizli tuzak, hiyle.

Ubudiyet : Bendelik, kulluk, kölelik. Kul olduğunu bilip Allah'a itaat etmek. Allah'a teslim olup, Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) vasıtası ile verilen emirleri aynen icra ve tatbike çalışmak.(İnsanlar kendileri için değil, Allah'a ubudiyet için yaratılmışlardır.)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
fatmaana
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 199
Kayıt: 15 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen fatmaana »

Değerli Münir Hocamızdan harika bir sohbet!
Muhammed Burak canımızdan Allah cc Razı olsun!..
[url=http://www.muhammedinur.com][img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/mesajresimleri/ftm11fh9.gif[/img][/url]
Kullanıcı avatarı
MBurak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 415
Kayıt: 12 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen MBurak »

ALLAH cümlemizden razı OLsun Anacığım
selam ve muhabbetle
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/brk.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

cumamız mübarek olsun!
Hocamıza Allahımız rahmet yağdırsın!
Allah razı olsun adı güzel CAN..
Resim
Kullanıcı avatarı
alpervahit
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 436
Kayıt: 17 Şub 2007, 02:00

Mesaj gönderen alpervahit »

Münir Hocamıza Allah cc gani gani rahmet etsin!
MBurak kardeşime teşekkür ederim okumamıza hizmeti için.


"El Vedûd diye bir esmâ-i ilâhîye vardır.
Seven ve sevilen demektir.
Sevmek idrakden doğar, idrakden olan şeylerdeki Kemâle gönül akıverir. İnsanlarda idrak cihazları muhtelif olduğu için her idrak cihazının kendine mahsus meylettiği şeyler vardır.
Hepsinin birleştiği biricik sevgi ALLAH sevgisidir."


Üzme! Üzülme! SEV! Sevil!..
Kullanıcı avatarı
demirusta
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 12
Kayıt: 14 Şub 2009, 02:00

Mesaj gönderen demirusta »

RABBİM bu mübarek zatın sohbetlerini bize ulaştıran herkesten razı olsun.
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen anlamak »

Tam yatmak üzereydim ki Rabbim okumamı nasip tt. Çok hoşuma gitti.
"Ananın merhameti ALLAHdandır.
Anaya hizmet farzdır.
Anaya hürmet ALLAH'a hürmetdir.
Çobanlık insanları sınamak içindir.
Çobanlık yapmayan peygamber olamaz.
Bütün peygamberler çobanlık yapmıştır.
Dikkat buyrun...
Resûlullah'a sormuşlar :
“Sen çobanlık yaptın mı?”
“Ben de çobanlık yaptım!” demiş."
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Cevapla

“►İslami Sohbetler◄” sayfasına dön