ŞEYH ALİ SEMERKANDİ HAZRETLERİ(1320-1475)

Cevapla
Kullanıcı avatarı
safa-merve
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00

ŞEYH ALİ SEMERKANDİ HAZRETLERİ(1320-1475)

Mesaj gönderen safa-merve »

Resim

Resim

Resim

ŞEYH ALİ SEMERKANDİ (1320-1475)


Ankara vilayetine bağlı Çamlıdere kazasının kabristanında mevcut bulunan türbesinde mütevellileri, halifeleri, müridanı ve gönüldaşları ile yatan Şeyh Ali Semerkandi Hicri 720 ve Miladi 1320 senesinde İsfahan'da doğdu.Hz. Ömerü'l-Faruk'un dördüncü batından zuhur eden nesline mensup torunudur. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa sallellahü aleyhi ve selleme ulaşan akrabalığı vardır. Babası muhterem Yahya efendidir.Küçük yaşlarda ömrünün tamamını Allah Teala Hazretleri'nin yolunda geçirmek için varlığını bu mübarek yola adadı. Kendini tam yetiştirdi, pişti, kemale erdi ve veliler listesine girdi; manevi yönden ind-illahi'de yüksek mertebelere ulaştı, takdir topladı ve yetkililer (görevler) aldı.Mana ikliminin ve mana aleminin sultanlarından oldu. Mekke'ye, Medine'ye teşrif etti, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in manen iltifatına mazhar oldu, onun manevi evladı olma şerefine erişti.Çin Hindi'ne gitti, sonra ülkesine döndü, babası, annesi ve kardeşleri ile görüştü."Bahru'l-Ulum" adındaki tefsir kitabını yazdı. Her çeşit ilme vakıftı, her yerde ve İslam dünyasında tanınıp ün yaptı. İrşat için üzerine vazife yüklendi. Rum diyarı bulunan Anadolu'ya hicret etti. Konya ve Karaman'a geldi. Benzeri kentlere uğradı. Karaman beyi dahil devlet erkanına nasihat edip ders verdi. Pek çok ülkelere, kentlere sefer etti. Hatta karyelerde bulundu.Alanya'ya ve Alanya'ya yakın yerlere gitti, oralardan Örenşar'a (Eskipazar'a) geldi. Osmanlı imparatorluğu paytahlarından Bursa'ya götürüldü. Bursa padişahı, vüzerası, uleması ve ahalisi ile görüştü. Örenşar'a geri avdet etti, dünya ile ilgili makam ve meta'da gözünün olmadığını hissettirdi. Örenşar'dan Kızılcahamam'a bağlı Çatak karyesine geldi. Anadolu'da mütevazi ve sade yaşayışı ile (halkın derdi ile hemdert) keramet ehlinden mübarek bir zat olarak bilindi: Gelip geçmiş bazı zevat gibi İslam'a ve insanlara yaptığı hizmetlerinin aşkı içinde dönüp dolaşırken müsait bir zaman ve zeminle karşılaşıp evlenemedi.Çamlıdere'ye geldi ve buraya ömrünün son bölümünü geçirmek üzere yerleşti.Çamlıdere'nin insanlarına iltifat etti, bunlarla beraber gönül gönüle yaşamak istedi. Çamlıdere'nin pak neslini manevi evladı (ehli) olarak ilan etti. Başta "Şifalı Mübarek Çekirge Suyunu" başka bir deyimle "Sığırcık Suyunu", "İbret Dersi veren Saçayağını", "Keramet Emmarelerini" ve "Benzeri Hatıralarını" bırakıp Hicri 862, Miladi 1442 senesinde 142 yaşında iken Çamlıdere'de irtihal etti. Bazı yerlerde bu zatın namını ve öyküsünü taşıyan türbelerde yatan zevat bu zatın namı ile yaşamış bulunan halifelerdir. Veya gelip geçmiş emsali (isim benzeri) bir başka mübarek zatlardır. Yahut sefer ettiği zamanlarda ikamet eylediği yerlerdeki makamatı türbeler temsili ile yadedilmektedir". Kabri Çamlıdere"de bulunan, Çamlıdere"ye çok emeği geçen, Çamlıdere"ye adını veren (resmi kayıtlara göre Osmanlı dönemindeki adı Şeyhler, bu isim halk arasında bazen Şıhlar şeklinde kullanılmakta), geçmişte adına eğitim kurumları yaptırılan, halen O"nun adını taşıyan vakfımıza ait bir öğrenci yurdu ve bir adet Yatılı Bölge Kur"an Kursu bulunan bu değerli şahsiyetin varlığı geçmişte olduğu gibi günümüzde de Çamlıdere için büyük önem taşımaktadır.

Ehline dail olmamız duasıyla El Fatiha massalavat!
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
Cevapla

“İz Bırakanlar” sayfasına dön