Kalbin SESi..

Alt Forumda kotegarize edilmeyen diğer Hakk Dostları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Kalbin SESi..

Mesaj gönderen MINA »

Resim

İsmail Ankaravî Dede
Minhacü'l Fukara

Hüzün; sürürün zıddıdır. Meşayihin ıstılahına göre ise, "Bir insanın geçmişte kaybettiği birşey için üzülmesi ve elem duymasıdır." Kaybolan şey nev'ine göre tedârik edilebilir veya edilemez mahiyette olabilir. Meselâ, vaktinde kılınmamış namaz ve vaktinde tutulmamış oruç gibi...

Bu nevî tembellikten veya başka bir sebepten dolayı fevt olmuş ibâdetler kaza edilebilir.

Eğer üzülmek lazımsa bu nevi kayıplara üzülmek evladır. Fakat bir de ölüm gibi tedâriki ve kazası mümkün olmayan şeyler vardır. O zaman tarikimizce bu neviden olan şeylere üzülmenin mânâsı da lüzumu da yoktur. Kaçırmış olduğu namazından vesair ibadetinden dolayı elem duymak ve teessüf ederek Rabb'e karşı pişmanlığını arzetmek, elbette güzel bir şeydir.

Bu söylediğimiz mânâda mahzun olan kulların hakkında, Hz. Peygamber(sav) şöyle buyurmuştur; "Allah (CC) bütün hüzünlü kalb sahiplerini sever" ve bu hüzün merâtibden güzel bir mertebedir.

Şeyhu'l-islâm'a göre hüznün üç mertebesi vardır. Birincisi avamın hüznüdür ki bu, Allah'a olan ibâdetlerindeki aksamalara ve bu sayede geçip giden ömrüne üzülmektir. Şayet bu kimsenin gücü yeterse geçirdiği ibadetlerini kaza eder. Böylece hüznü de kabul olur.

Yok yine tembelliğe devam ediyorsa, onun hüznü boşu boşuna olan bir hüzündür. Hiçbir kıymeti yoktur. Hüznün ikinci derecesi müridlerin hüznüdür.

Müridlerin hüznünün sebebi ise, kalblerinin şuhûd-u Hakk'tan gâfıl olması hasebiyledir. Ve gönüllerinin mâsivâya meyl gösterdikleri içindir. Hüznün üçüncü derecesi ise ehass-ı havasındır. Onların hüznü yoktur.

Zira hüznü normal insanlar çekebilir. Halbuki onlar, vecd halindedirler ve bunlar; "Onlara o gün korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de..." âyeti kerimesinin işaret buyurduğu makamdadırlar.

Lakin şu kadar var ki, bazı arıza ve eksiklikler sebebiyle üzüntü duyarlar. Ve hüznü başkaları için çekerler. Tıpkı Resulullah'ın ümmetine olan hüznü gibi...

Nitekim Allah u Teala âyeti-i kerimesinde şöyle buyurmuştur: "Ey Muhammedi Demek onların sana indirdiğimiz bu Kur'an'a inanmayıp davetinden yüz çevirmelerine üzülerek, arkalarından kendini âdeta mahvedeceksin!" (Kehf, 6) Rasûlullah efendimiz(sav) şöyle buyuruyor: "O gün kıyametin dehşetinden herkes, nefsî nefsî diyecek. Ben ise, ümmetî ümmetî diyeceğim."

En son MINA tarafından 27 Ağu 2009, 12:04 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Resim

MUHAMMEDi YOLumuz…

Kul İhvanî

BİLmek, BULmak, OLmak ve YAŞAmak her AKLın İlahî bir Hakkı ve görevidir.
BİZ-BİRiz Muhammedinur Sitemizi izleyenlerden sık sık soru alırız: “YOLunuz nedir?” diye.
Deriz ki: Bu Âlemde her “ŞEY” tek başına ve takdir edilen yörüngesinde yürümekte son uç’a ulaşacaktır.
Çekürdeği-ÖZü etrafında dönen ATOM-Zerreden, Galaksi-Kürreye kadar DEVRANda DEVR edenler asla biribirine mesnedlenemezler-dayanamazlar..
İnsan AKLı-NEFSide böyledir; doğmuştur, yaşayacak-emredileni yapacak ve bu Âlemi tekedip hesap verecektir…
AKIL, ALLAHu Teâlâ’mızın Zuhurat-Tecellî -Oluşları algılayıp anlama ve gereğini yapma Aynasıdır.
O halde Ana Soru: “AKLımızın BİLmesi, BULması, OLması ve YAŞAması gereken geliş sebebi-görevi nedir?.”

Zât-Sıfat-Esmâ-Eşya Âlemlerinin en uç, en Zâhir ve en önemlisi şu Şehâdet Âlemidir.
AKIL İç ve Dış Dünyamızı gören Gözümüz, duyan Kulağımız ve anlayan Kalbimiz ve konuşan Dilimizdir.
“Bir yere varamayış YOLunu bilemeyiştendir!”
Yeni doğan bebekle doğan AKIL gereken igiyi, öğretimi ve eğitimi göremezse kendi başına rast gele gelişir ve ham, çiğ, yoz ve hakikate yabancı kalır hâliyle..
Kısacası İlhî NAKİL prizine takılmamış AKIL kısır ve ölü hayeller içinde kıvranarak hüsrana düşer.
Bu nedenle: “Edebsiz İlim İblis’inkidir!” demekteyiz.

AKLın;
İNSANî İLİM
Ehl-i Beytî Edeb
Muhammedî İrfan
İlahî Erkanla öğretim ve eğitimi şarttır..

İlim, İrade, İdrak ve İştirak kabiliyeti elde eden Selîm AKIL, tüm son-uç’suz sorularının sonunda NAKİL pirizini arayacaktır..

İslam Dininde NAKİL;
Kur’ân-ı Kerîm âyetleri ve
Resûllullah sav Sünnetleridir..

Allah’tan korkan, Resûllullah sav’den utanan ve Hakk Dostu oluşun şeref ve haysiyetini bilen Allah Dostlarıysa NAKİL Yolumuzun Hizmetçileridirler…

İlim, İrade, Edeble Rüşde eren-Kendini BİLen-BULan AKIL,
İdrak, İrfan ve Şehâdete İştirakte OLmak için RABB’iyle Yaşamak isteyecektir.

Âlemeleri RAHMet Kaynağı Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem..
Külli ŞEY’in var oluş İLK NOKtası Nur-u MÎM...

BİZim YOLumuz çok açık ve net:
İnançta Muhammediyîz
Âmelde Muhammediyîz
Ahlâkta Muhammediyîz
Hâllerde Muhammediyîz…

Böyle OL-AN herkesle BİZ-BİRiz…

Ubudiyette İnsanî
Velâyette Ehl-i Beytî
Resûliyette Muahmmedî
Uluhiyette Râbbanîyiz…

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem’e bağlılığımız çok görüp başkalarını öyle bilir-bilmez öne alıp BİZ’e taş atanlara atacak Kelâmullah GÜLlerimiz vardır…

İslam Dinimizin Ana Yasası Kur’ânımız konuşsun da ham AKIllar sussun NAKLi dinlesin İnşaallah Uyanır ve Ayıkırlar:

Allahuzülcelâl, tek ve eşsiz El İlâh cellecelâlihudur:


إِنَّهُمْ كَانُوا إِذَا قِيلَ لَهُمْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ يَسْتَكْبِرُونَ

Resim--- “İnnehüm kanu iza kiyle lehüm la ilahe illellahü yestekbirun: Çünkü onlar, kendilerine, "Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur" denildiği zaman, inanmayıp büyüklük taslıyorlardı.” (Sâffât 37/35)

MUHAMMED sallallahu aleyhi vesellem, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemdir:

مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا

Resim--- “Ma kane muhammedün eba ehadim mir ricaliküm ve lakir rasulellahi ve hatemen nebiyyin ve kanellahü bi külli şey'in alima: Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Muhammed 33/40)


ALLAH (celle celâluhu) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e Teslimiyyet açıkçadır:

إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا

Resim--- “İnnellahe ve melaiketehu yüsallune alen nebiyy ya eyyühellezine amenu sallu aleyhi ve sellimu teslima: Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzâb 33/56)

ALLAH (celle celâluhu) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e İman ediş açıkçadır:
Şu âyetlerde birlikte bildirilmektedir:
Nur 24/62; Hucurât 49/15; Hadid 57/7,19,21; Mücâdele 58/4; Saff 61/11.

ALLAH (celle celâluhu) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e Tâbi oluş açıkçadır: Âl-i İmrân 3/53) vd.

ALLAH (celle celâluhu) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e İtâat açıkçadır: Âl-i İmrân 3/132; Nisâ 4/59,69,80; Mâide 5/92; Enfâl 8/1,20,46; Tevbe 9/71; Yûsuf 12/109; Nur24/52,54,56; Ahzâb 33/71; Muhammed 47/33; Feth 48/17; Hucûrat 49/14; Mücâdele 58/13; Tegâbûn 64/12.

Yine;
Enfâl 8/64 âyetinde Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e: “Ey Habibi Edibim, Nebîm!... Sana ve sana uyanlara ALLAH yeter!...”
Enfâl 8/24 âyetinde ise: “Ey inananlar! Size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, ALLAH ve Resûlüne uyun... Ve bilin ki ALLAH kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız...” buyurmaktadır.

SÖZün ÖZü ise çok açıktır:
BİZim için DUYulacak ve UYulacak tek Merci’-Merkez Muhammed Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’ dir..

Yolumuz ise Sırat-ı Müstakîmdir.
Elhamdülillah..


Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyi’l-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

MUHAMMEDÎ OLAN

Muhabbet mestlik mihengi
MUHAMMEDÎ AŞK âhengi
"RABB RIZASI"n yedi rengi
AL'ı... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

RABBÜ'l-VEDÛD'dan verilen
"SIR SOFRASI"na serilen
Birbir çiçekten derilen
BAL'ı...MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Kök ELEST, Meyvesi HAŞİR
ARZ'dan ARŞ'ına ulaşır
Salât- ü-salâvât taşır
DAL'ı... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Âyet- ü- Hadis: Akvâli
Sâlih a'mâli - ef'âli
Hûsnü'l-Hulûk'un Kemâli
HÂL'i... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Kalbler muhabbetle erir
AŞK, Âşığa yol gösterir
HAKK'tan alır halka verir
MAL'ı... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Muhabbetin "Meşk Mir'ât"ın
"Sırr-ı sıfırSIRAT'ın
Dört mıhı, Tevhid KIRAT'ın
NAL'ı... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

TEVHİD, tohum... Şehâdet, taç
ARZ'dan ARŞ'a... Âşık , ağaç
Cihândan Cennet'e araç
"Sal"ı!... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Dizilerler katar katar
HAKK'la doğar-HAKK'la batar
Kendi atmaz ALLAH atar
"El"i... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

"Semi'nâ!" sesin uyanır
"Ate'nâ!"sın Sistem tanır
Câhil cehâlette, sanır
DELİ... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Ciddîyet, işin başıdır
Yüreği, sabır taşıdır
KERBELÂ'ya göz yaşıdır
SELİ... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

"RESÛLULLAH AHDİ"n korur
"HAKK"ın hududunda durur
Muhabbet mızrabın vurur
TEL'i... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

HAKK'ın Halkın, sesin keser
"RESÛL RIZASI"n müyesser
Her seher RAVZA'dan eser
YEL'i... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

AŞK ile AKL'ını aşar
ARZ'dan ARŞ'a AŞK'la taşar
Korkusuz-hüzünsüz yaşar
(Zuhruf 43/68)
VELÎ... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

HASANÎ: Hûlefâ câmî'
HÛSEYNÎ'ler: AŞK İMÂMI
"SILA"ya, salât-selâmı
DİL'i. MUHAMMEDÎ olan...
(Duhân 44/58)

Resim

"Hevâ - Heves"inden iner
"RIZA BURAKI"na biner
HAKK'tan HAKK'a, HAKK'la döner
MİL'i... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Sinesinde yanardağ var
"Tecrimen tahtihe'l..." kaynar
Tevhid ile çalar-oynar
ZİL'i... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

HAKK'tan HAKK'a, HAKK'ı taşır
Dokunana HAKK bulaşır
El-elele HAKK'a ulaşır
YOL'u... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Cümle cisim cemi' CAN'da
CAN'ın canıysa, CÂNÂN'da
Sanırsın ki şu cihânda
ÖLÜ... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

RABB-Ü-BİRRUN'a, "belâ!"sı
Dârü's-selâm'a, selâ'sı
Kün fe- yekûn Kerbelâ
ÇÖLÜ... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Seven-sevilen biridir
Sözü, özünde diridir
Bencileyin KITMİRÎ'dir
ÇULU... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

KIYAM Kevseri sevilen
RIZA RÜKÛ'un eğilen
SUBHAN'a SECDE'sin bilen
KULU... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

HABİBULLAH, HAKK Hamuru
CAN bulan çile çamuru
RAZVA'sın RIZA TOMURU
GÜLÜ... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

Başkasın sırtın dayanmaz
HAKK'tan gayrin adın anmaz
Burda yandı, orda yanmaz
KÜLÜ... MUHAMMEDÎ olan...

Resim

KUL İHVÂNÎ izin izler
Gölgeliler gölgesizler
İz sürer izini gizler
TÜLÜ... MUHAMMEDÎ olan...


(KUL İHVANİ DİVANI'NDAN)


* Ya ibadi la havfün aleykümül yevme ve la entüm tanzenun :
Ey Benim kullarım! Bugün size hiç korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz de. (Zuhruf 43/68)


* Fe innema yessernahü bi lisanike leallehüm yetezekkerun :
Biz onu (Kur'an'ı) senin dilinle kolaylaştırdık, gerek ki iyi düşünsünler. (Duhân 44/58)
Resim
Cevapla

“►Diğerleri k.s.◄” sayfasına dön