kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Herkesî ez zann-i hod şüd yâr-i men
Vez derûn-i men necüst esrâr-i men
Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu. İçimdeki esrârı araştırmadı.
Vez derûn-i men necüst esrâr-i men
Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu. İçimdeki esrârı araştırmadı.
En son hamdolsun tarafından 21 Şub 2011, 15:25 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
hekimoğlu ismail abimiz diyorki ; Müslüman zengin olmalı fakir yaşamalı...Rabbim muaffak eylesin
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
sevgili dostum.
sen bu yazıyı okuyamacaksın belki , zaten uzun zamandırda görüşemiyoruz kader ne zaman isterse o zaman görüşeceğiz.şimdi düşündüm de dört yıl zorla gittiğim o lanet yerin en güzel an ve fotoğrafı sendin. birlikte yaptığımız o uzun yürüyüşte bana istediğim okulu kazanayım işe gireyim okumayı yazmayı unutmak istiyorum dediğinde resmen toslamıştım bir insan nasıl olurda nasıl yorulurda böyle bir cevap verir diye düşünmüştüm. sen işte o anda benim kocaman bir dostum olmuştun. ''Hayatta öyle an-lar vardır ki onlar için var olmak yaşamak ve ölmek kafidir'' iyi laf dimi, kardeşin yine lafla peynir gemisi yürütmece oynuyor ve başka oyunlar başka oyuncaklar ..kapsüllerle ayakta duran aptal dünyalılar gibi işin açıkçası apaçık bir zavallı!...Yaşayamadığı -bir-liği dünyaya atfeden her şey çiftken dünyanın çifti ukbayı göremeyen zavallı ! şu an kafamın can çekiştiğini hissediyorum buradan gitmek isteyen acısını donduran şeylere tahammülü kalmadığını hissediyorum kökten çözüm istiyor.harfsiz hurufsuz cenksiz şarksız sözzsüzz bir boşluk istiyor...yaşıyor olmak için başkalarına muhtacız dostum ..bir hiçin naralarıda hiç gibi olmalı değil mi hiç gibi hiç yani oysa bu çok gürütülü çok sesli bir sancı ...dostun seninle uzuuuuuuuuun yürüyüşü kabul eden biri olduğuna karar verdim. mızmızlanmayan dost dostun önermelerine mantıksız dediği karşı çıktığı sürece onlardan hiç bir felsefe hikmet sadır olmaz .sevgili kocaman dostum bir gözlük yaptırcağım önü ayna arkası ayna bakanlar kendini görecek ve ben aynada kendimi görmeye ne kadar tahammül edebilirim en fazla 5 dk . ama bunca yıldır beni görmeye tamammül etmiş Rabbime EŞ-ŞEK UUUUR.etrafımız fotograflarda yan yana olduğumuz olabileceğimiz insanlarla dolu değil mi? oysa can cana olmak paha biçilemez ...cancana olduklarımızla bizi hep bir ede. harfsiz hurufsuz kimsesiz haaaaayaaaaat şeeninde cem olalım emi sevgili dost . o an için uzun yürüyüşün için dünyaya ve ukbaya bir teşekkür bıramak istedim
''YA ŞEKUR.''
sen bu yazıyı okuyamacaksın belki , zaten uzun zamandırda görüşemiyoruz kader ne zaman isterse o zaman görüşeceğiz.şimdi düşündüm de dört yıl zorla gittiğim o lanet yerin en güzel an ve fotoğrafı sendin. birlikte yaptığımız o uzun yürüyüşte bana istediğim okulu kazanayım işe gireyim okumayı yazmayı unutmak istiyorum dediğinde resmen toslamıştım bir insan nasıl olurda nasıl yorulurda böyle bir cevap verir diye düşünmüştüm. sen işte o anda benim kocaman bir dostum olmuştun. ''Hayatta öyle an-lar vardır ki onlar için var olmak yaşamak ve ölmek kafidir'' iyi laf dimi, kardeşin yine lafla peynir gemisi yürütmece oynuyor ve başka oyunlar başka oyuncaklar ..kapsüllerle ayakta duran aptal dünyalılar gibi işin açıkçası apaçık bir zavallı!...Yaşayamadığı -bir-liği dünyaya atfeden her şey çiftken dünyanın çifti ukbayı göremeyen zavallı ! şu an kafamın can çekiştiğini hissediyorum buradan gitmek isteyen acısını donduran şeylere tahammülü kalmadığını hissediyorum kökten çözüm istiyor.harfsiz hurufsuz cenksiz şarksız sözzsüzz bir boşluk istiyor...yaşıyor olmak için başkalarına muhtacız dostum ..bir hiçin naralarıda hiç gibi olmalı değil mi hiç gibi hiç yani oysa bu çok gürütülü çok sesli bir sancı ...dostun seninle uzuuuuuuuuun yürüyüşü kabul eden biri olduğuna karar verdim. mızmızlanmayan dost dostun önermelerine mantıksız dediği karşı çıktığı sürece onlardan hiç bir felsefe hikmet sadır olmaz .sevgili kocaman dostum bir gözlük yaptırcağım önü ayna arkası ayna bakanlar kendini görecek ve ben aynada kendimi görmeye ne kadar tahammül edebilirim en fazla 5 dk . ama bunca yıldır beni görmeye tamammül etmiş Rabbime EŞ-ŞEK UUUUR.etrafımız fotograflarda yan yana olduğumuz olabileceğimiz insanlarla dolu değil mi? oysa can cana olmak paha biçilemez ...cancana olduklarımızla bizi hep bir ede. harfsiz hurufsuz kimsesiz haaaaayaaaaat şeeninde cem olalım emi sevgili dost . o an için uzun yürüyüşün için dünyaya ve ukbaya bir teşekkür bıramak istedim
''YA ŞEKUR.''
- ASLI
- Dost Üye
- Mesajlar: 63
- Kayıt: 09 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Yapacağınız tek bir şey var...Sevmek...
Biliyor musunuz? Kalbimizi açıp çok derinlere daldığımızda orada başkalarına değil, sadece kendimize sevgi bulacağız. Başkalarını sevmek üstün bir meziyettir. Tüm bilinçaltı korkularımızı yenmeyi gerektirir. Açgözlülüğü, güvensizliği, kontrolü, aşağılamayı, yargılamayı, kıskançlığı bırakmamız lazım. Yoksa o frekanslar bize benzer frekanstaki varlıkları getirir.Korku korkuyu, sevgi sevgiyi çeker.
/hamdolsun
......................
önce başlık ilgimi çekti sonrasında yazılara şöyle bir baktım.bence bu cümleler yazının özeti olmuş.hakikaten de insanın yapacağı tek şey var o da SEVMEK.ama önce KENDİNİ SEVMEK.
başkalarını sevmek üstün bir meziyet değil olsa olsa,kendinde olmayanı başkalarında bulduğu için mutlu olan ve seven bir insanın davranışı olabilir,başkalarıyla varolan onları sevip yücelten kendisiyle başbaşa kalınca sevilecek bir yönü olmadığını görüp yalnızlığıyla sevgisizliğiyle başbaşa kalır.yani önce kendimizi sevmekle başlamalıyız.kendi koyunda en koyu kendiyle başbaşa kalmak söylendiği kadar kolay, kolay olduğu kadar da yapılabilir değildir bu yüzden..kendi koyunda kendisiyle başbaşa kalan öyle sevmeli ki kendini KENDİSİNDEN ÜRKMEMELİ VE SIKILMAMALI AKSİNE SEVDİKÇE SEVMELİ KENDİNİ. böyle başlar kainata açılmak mahlukatı anlamak."SEVMEK" "BİLMEK"le eşdeğer olduğunda "nefsini bilen Rabbini bilir" sözünün anlamlarından biri de yerini bulur böylelikle.
ve başkalarına yaklaşırken,bizdeki frekanslar bize benzer frekanstaki varlıkları getirir derken de öyle önemli bir gerçeği haykırıyor ki.efendimize ebu cehil gelip olmadık laflar söylemiş hakaretler etmiş,mübarek sesini çıkarmadan dinlemiş ve sonunda haklısın demiş..az sonra hz ömer gelmiş ve ona övgü dolu sözler söylemiş,efendimiz yine sesszice dinlemiş ve ona da haklısın demiş tebessüm etmişler.ebubekir ya resulallah nedir bunun hikmeti,biri sizi övdü biri yerdi ikisine de haklısın dediniz.efendimiz cevap vermiş;ben aynayım,ikisi de bende kendini gördü,bu yüzden haklısın dedim ikisinede..kişi kendini karşıdaki gibi bilirmiş sözüylede atıfta bulunulabilecek bir cümleden olarak yorumları uzun sürecek çok güzel bir konuydu teşekkürler hamdolsun..
Muhammedî nefeslere...Aşk'la..
Biliyor musunuz? Kalbimizi açıp çok derinlere daldığımızda orada başkalarına değil, sadece kendimize sevgi bulacağız. Başkalarını sevmek üstün bir meziyettir. Tüm bilinçaltı korkularımızı yenmeyi gerektirir. Açgözlülüğü, güvensizliği, kontrolü, aşağılamayı, yargılamayı, kıskançlığı bırakmamız lazım. Yoksa o frekanslar bize benzer frekanstaki varlıkları getirir.Korku korkuyu, sevgi sevgiyi çeker.
/hamdolsun
......................
önce başlık ilgimi çekti sonrasında yazılara şöyle bir baktım.bence bu cümleler yazının özeti olmuş.hakikaten de insanın yapacağı tek şey var o da SEVMEK.ama önce KENDİNİ SEVMEK.
başkalarını sevmek üstün bir meziyet değil olsa olsa,kendinde olmayanı başkalarında bulduğu için mutlu olan ve seven bir insanın davranışı olabilir,başkalarıyla varolan onları sevip yücelten kendisiyle başbaşa kalınca sevilecek bir yönü olmadığını görüp yalnızlığıyla sevgisizliğiyle başbaşa kalır.yani önce kendimizi sevmekle başlamalıyız.kendi koyunda en koyu kendiyle başbaşa kalmak söylendiği kadar kolay, kolay olduğu kadar da yapılabilir değildir bu yüzden..kendi koyunda kendisiyle başbaşa kalan öyle sevmeli ki kendini KENDİSİNDEN ÜRKMEMELİ VE SIKILMAMALI AKSİNE SEVDİKÇE SEVMELİ KENDİNİ. böyle başlar kainata açılmak mahlukatı anlamak."SEVMEK" "BİLMEK"le eşdeğer olduğunda "nefsini bilen Rabbini bilir" sözünün anlamlarından biri de yerini bulur böylelikle.
ve başkalarına yaklaşırken,bizdeki frekanslar bize benzer frekanstaki varlıkları getirir derken de öyle önemli bir gerçeği haykırıyor ki.efendimize ebu cehil gelip olmadık laflar söylemiş hakaretler etmiş,mübarek sesini çıkarmadan dinlemiş ve sonunda haklısın demiş..az sonra hz ömer gelmiş ve ona övgü dolu sözler söylemiş,efendimiz yine sesszice dinlemiş ve ona da haklısın demiş tebessüm etmişler.ebubekir ya resulallah nedir bunun hikmeti,biri sizi övdü biri yerdi ikisine de haklısın dediniz.efendimiz cevap vermiş;ben aynayım,ikisi de bende kendini gördü,bu yüzden haklısın dedim ikisinede..kişi kendini karşıdaki gibi bilirmiş sözüylede atıfta bulunulabilecek bir cümleden olarak yorumları uzun sürecek çok güzel bir konuydu teşekkürler hamdolsun..
Muhammedî nefeslere...Aşk'la..
" Esdikçe bâd-ı subh perîşânsın ey gönül,Benzer esîr-i turra-i cânânsın ey gönül "
- nedim -
- nedim -
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Peygamberi seviyorsun. ALLAH'ı seviyorsun.
Bir zevk var içinde.
Bu sana yeter bu müjde.
İnsanların gönlünde Tanrı sevgisi artarsa bil ki Tanrı seni seviyor demektir.
ALLAH seni seviyor demektir.
Bunda hiç şüphe etme.
Çeken gizliii!
M. Derman (k.s)
**
Merhaba ASLI Can...
Bir zevk var içinde.
Bu sana yeter bu müjde.
İnsanların gönlünde Tanrı sevgisi artarsa bil ki Tanrı seni seviyor demektir.
ALLAH seni seviyor demektir.
Bunda hiç şüphe etme.
Çeken gizliii!
M. Derman (k.s)
**
Merhaba ASLI Can...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- ASLI
- Dost Üye
- Mesajlar: 63
- Kayıt: 09 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
merhabalar mina..esselam ile..
Bir zevk var içinde.
Bu sana yeter bu müjde.
İnsanların gönlünde Tanrı sevgisi artarsa bil ki Tanrı seni seviyor demektir.
ALLAH seni seviyor demektir.
Bunda hiç şüphe etme.
Çeken gizliii!
herkes kendisinden çıksın yola ve kim nereye çekiyor onu,ve kendisi nerelerde dolaşıyor bir baksın içine ve tevbe 128'i bir kere daha okusun;Andolsun ki; size, sizin içinizden azîz bir Resûl geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O'na ağır gelir (O'nu üzer). Size çok düşkün, mü'minlere şefkatli ve merhametlidir.
AŞK'la kal Mina !
Muhammedi nefeslere..Aşk'la!
Bir zevk var içinde.
Bu sana yeter bu müjde.
İnsanların gönlünde Tanrı sevgisi artarsa bil ki Tanrı seni seviyor demektir.
ALLAH seni seviyor demektir.
Bunda hiç şüphe etme.
Çeken gizliii!
herkes kendisinden çıksın yola ve kim nereye çekiyor onu,ve kendisi nerelerde dolaşıyor bir baksın içine ve tevbe 128'i bir kere daha okusun;Andolsun ki; size, sizin içinizden azîz bir Resûl geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O'na ağır gelir (O'nu üzer). Size çok düşkün, mü'minlere şefkatli ve merhametlidir.
AŞK'la kal Mina !
Muhammedi nefeslere..Aşk'la!
" Esdikçe bâd-ı subh perîşânsın ey gönül,Benzer esîr-i turra-i cânânsın ey gönül "
- nedim -
- nedim -
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
kendimden çıkınca yola...BİR yağmura tutuluyorum...
O ağlıyor...
ben ağlıyorum...
O ağlıyor...
ben ağlıyorum...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- ASLI
- Dost Üye
- Mesajlar: 63
- Kayıt: 09 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Rahmet ve merhameti kalbe koyan ne güzeldir!
bakın bakalım gözyaşlarınız "sıcak" mı "serin"mi?
bakın bakalım gözyaşlarınız "sıcak" mı "serin"mi?
" Esdikçe bâd-ı subh perîşânsın ey gönül,Benzer esîr-i turra-i cânânsın ey gönül "
- nedim -
- nedim -
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
ÖZleteni, BİR yerlerden BAKıyor görünce...
Ben'de diyorum göz-göz'e GELince..
Ben'de..
Ben'de diyorum göz-göz'e GELince..
Ben'de..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- ASLI
- Dost Üye
- Mesajlar: 63
- Kayıt: 09 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
soruma cevap vermediniz ama, neyse..
özleten bakar bir yerlerden ama,özlem hep yanında olmayanadır,uzak olanadır,kendinde bulamayanadır, ÖZLENİLENİ!
özlenilen BEN'de diyebilmek güzeldir de,BEN'de dediğinizi niye özlersiniz onu bilmem.daim selam ile..
Muhammedi nefeslere.Aşk'la..
özleten bakar bir yerlerden ama,özlem hep yanında olmayanadır,uzak olanadır,kendinde bulamayanadır, ÖZLENİLENİ!
özlenilen BEN'de diyebilmek güzeldir de,BEN'de dediğinizi niye özlersiniz onu bilmem.daim selam ile..
Muhammedi nefeslere.Aşk'la..
" Esdikçe bâd-ı subh perîşânsın ey gönül,Benzer esîr-i turra-i cânânsın ey gönül "
- nedim -
- nedim -
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Âişe (ranha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (sav)’in şöyle buyurduğunu bize aktarmıştır: “Kim Allah’a kavuşmayı arzu ederse Allah’ta o kimseyle buluşmayı sever Kim de Allah’la beraber olmaktan hoşlanmazsa Allah’ta o kimseyle beraber olmayı sevmez”
Âişe dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü hepimiz ölümden hoşlanmayız” Bunun üzerine şöyle buyurdular: O anlamda değil Mü’min son nefesinde ve her anında Allah’ın rahmeti rızası ve Cenneti ile müjdelendiğinde Allah’a kavuşmayı arzu eder Allah’ta o kimseyle bir araya gelmeyi arzu eder Kafir ise hayatında ve ölüm anında Allah’ın gazabı ve azabıyla müjdelenince Allah’a kavuşmayı istemez Allah’ta onunla birlikte olmaktan hoşlanmaz (Müslim, Dua ve Zikir: 5; Nesâî, Cenaiz: 10)
***
Ben'de derken, O bende anlâmında değil söylemek istediğim..
Çocuğumuz bazen hiç bir şey demesede ANlarız, demek istediğini..(Rabbimizin izniyle)
Göz-göze geldiğimiz ANlarda, kalpte OLan gözden OKUnurda...
Seni seviyorum der kızımız mesela, gölzerindeki ışıltıyla...Siz de O ANda, AYNı ANda bende dersiniz...
Belki böyle birşey..
Belki hiç birşey...
ateş dediniz.....
bakın bakalım gözyaşlarınız "sıcak" mı "serin"mi? dediniz...
Rahman c.c görecek gÖZ versin önce kendi nefsime, sonra tüm Can dostlarıma dilerim..
Anlatamadım hoşgörünüz...
Sevgiyle HOŞça kalınız...
Âişe dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü hepimiz ölümden hoşlanmayız” Bunun üzerine şöyle buyurdular: O anlamda değil Mü’min son nefesinde ve her anında Allah’ın rahmeti rızası ve Cenneti ile müjdelendiğinde Allah’a kavuşmayı arzu eder Allah’ta o kimseyle bir araya gelmeyi arzu eder Kafir ise hayatında ve ölüm anında Allah’ın gazabı ve azabıyla müjdelenince Allah’a kavuşmayı istemez Allah’ta onunla birlikte olmaktan hoşlanmaz (Müslim, Dua ve Zikir: 5; Nesâî, Cenaiz: 10)
***
ASLI yazdı:soruma cevap vermediniz ama, neyse..
özleten bakar bir yerlerden ama,özlem hep yanında olmayanadır,uzak olanadır,kendinde bulamayanadır, ÖZLENİLENİ!
özlenilen BEN'de diyebilmek güzeldir de,BEN'de dediğinizi niye özlersiniz onu bilmem.daim selam ile..
Muhammedi nefeslere.Aşk'la..
Ben'de derken, O bende anlâmında değil söylemek istediğim..
Çocuğumuz bazen hiç bir şey demesede ANlarız, demek istediğini..(Rabbimizin izniyle)
Göz-göze geldiğimiz ANlarda, kalpte OLan gözden OKUnurda...
Seni seviyorum der kızımız mesela, gölzerindeki ışıltıyla...Siz de O ANda, AYNı ANda bende dersiniz...
Belki böyle birşey..
Belki hiç birşey...
ateş dediniz.....
bakın bakalım gözyaşlarınız "sıcak" mı "serin"mi? dediniz...
Rahman c.c görecek gÖZ versin önce kendi nefsime, sonra tüm Can dostlarıma dilerim..
Anlatamadım hoşgörünüz...
Sevgiyle HOŞça kalınız...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12883
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
ZEVK 4357
RASÛLULLAH RAVZASIna Sokmayan, İ’TiRaZ NEFSim
BUZ Gibi Zâlim İNaT-la, Neylesin NaZ-NiYaZ NEFSim
ÜFÜR-meye NEFES Yetmez! Rüzgâr SUSar Utancından
GüNeş-YaĞmur Geri KAÇar!. Sen UTANsan Biraz NEFSim!..
Es SeLâM OLsun Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
20.02.11 21:16
gökkuşağında…
- ASLI
- Dost Üye
- Mesajlar: 63
- Kayıt: 09 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
rica ederim mina kardeş ben anlamamışım siz hoşgörün beni.
BEN'de özledim seni BEN'de..
şimdi oldu işte..ama önceki yorumum bu sözünüz içinde geçerli.ÖZLEM uzakta olanadır,ÖZLEDİĞİ uzakta ise ÖZLENİLENDİR,kendinde bulduysan ÖZLEM yoktur.daim selam ile..
Muhammedi nefeslere..Aşk'la..
BEN'de özledim seni BEN'de..
şimdi oldu işte..ama önceki yorumum bu sözünüz içinde geçerli.ÖZLEM uzakta olanadır,ÖZLEDİĞİ uzakta ise ÖZLENİLENDİR,kendinde bulduysan ÖZLEM yoktur.daim selam ile..
Muhammedi nefeslere..Aşk'la..
" Esdikçe bâd-ı subh perîşânsın ey gönül,Benzer esîr-i turra-i cânânsın ey gönül "
- nedim -
- nedim -
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Uzak N’ dir… Yakın N’ dir…
Zerre Kûllün aynı iken şu Âlem’ de olup ta Âdem’ de olmayan ne varmış ki
Özlem kendinde bulunmayana olsun…
Uzak ve yakın AKIL' ın ZANlarıdır.. AKIL, MeKâN ÂLEM' inde mahkumdur...
SeVGi ise LÂMEKAN' a ÖZ' güdür...
Ben Allah’ ı (cc) özlerim… Bilirim ki Allah ta (cc) beni özler
Çünkü KUL’ un; “Allahım…” demesi
Allah’ ın (cc;) ; “Kulum…” demesidir…
Ben Hakikatim OL-AN Muhammedimi ÖZ-lerim…
O’ nun bende bulunmadığını kim söyleyebilir.
O VAR’ lığın HaKiKâT’ i iken…
Ben ASLI mı ÖZ’ lerim…
SeVGi sınırsız-bitmeyen BİR ÖZ-lemdir…
İnsan ancak ÖZ’ ünde OL-AN’ ı ÖZ’ ler…
Velâkin;
BEN AŞK’ ta “BİR” engelliyim…
Çünkü İKİ’ lik VeHMi’ inde kalmışım…
Muhammedi Muhabbetle…
Zerre Kûllün aynı iken şu Âlem’ de olup ta Âdem’ de olmayan ne varmış ki
Özlem kendinde bulunmayana olsun…
Uzak ve yakın AKIL' ın ZANlarıdır.. AKIL, MeKâN ÂLEM' inde mahkumdur...
SeVGi ise LÂMEKAN' a ÖZ' güdür...
Ben Allah’ ı (cc) özlerim… Bilirim ki Allah ta (cc) beni özler
Çünkü KUL’ un; “Allahım…” demesi
Allah’ ın (cc;) ; “Kulum…” demesidir…
Ben Hakikatim OL-AN Muhammedimi ÖZ-lerim…
O’ nun bende bulunmadığını kim söyleyebilir.
O VAR’ lığın HaKiKâT’ i iken…
Ben ASLI mı ÖZ’ lerim…
SeVGi sınırsız-bitmeyen BİR ÖZ-lemdir…
İnsan ancak ÖZ’ ünde OL-AN’ ı ÖZ’ ler…
Velâkin;
BEN AŞK’ ta “BİR” engelliyim…
Çünkü İKİ’ lik VeHMi’ inde kalmışım…
Muhammedi Muhabbetle…
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
evet aklen, uzakta OL-AN ÖZlenir...
aklın ötesinde ise, gönülün alabildiğince ÖZlenir de..ÖZlenir...
Sahabeler Allah c.c onlardan razı olsun...Efendimiz sav yanlarındayken bile ÖZlerlermiş..
Şiddetli sevgi diye yorumluyorum bunu...İlmim olsaydı da daha ayrıntılı ANlatabilseydim..
Geçenlerde, M. Derman ks bir sohbetinde ANlatılan, hoş bir sohbeti ANlatmak istedim, yakınımın birine...
yarısına gelince, gözyaşlarımı tutamıyorum ki bitireyim...Karşımdaki kişininde iyide ne var bunda, demesiyle toparlanıp Anlattım , ne varki bunda cevabıyla ANlatamadığımı ANLadım...
Defalarca OKUnulsa yinede merhametinin eşsizliği ANlaşılırmı bilmem...
İstanbul da bir Zeynep Kamil Hastanesi vardır bilirsiniz. Haydarpaşa da.
Zeynep Sultan tarafından yapılmıştır.
Zeynep Sultan aynı zamanda Şehzâdebaşı’ndaki Zeynep Hatun binası vardır.
Fen Fakültesidir orası.
Şimdi başka türlü yapıldı.
Üniversitenin idi orası.
Orayı yaptıran mübârek padişahın vâlide-yi muhteremeleri.
Bu kadıncağız, hacca gitmiş bir iki defa.
Küçüklüğünden beri namazını bırakmamıştır bu mübârek kadın.
Zeynep Hatun.
Nur yüzlü bir kadın.
Padişahın anası.
Bir gün Şeyhü’l İslamı saraya davet etmiş.
Gelmiş Şeyhü’l İslam : “Buyurun Sultanım!” demiş.
“Hoca efendi sana bişey soracağım.” Demiş.
“Buyurun Sultanım” demiş.
Aha Zeynep Kamil Hastanesi.
Başhekimi şimdi Belediye Reisi oldu orda.
İstanbul da.
“Ben demiş hacca gittim hiç namazımı bırakmadım.
Borcum yok. Orucum yok. İyilik yapıyorum demiş.
Dünya gözüyle bana bir anahtar usulü öğrette demiş.
Rasûlullah’ı rüyamda göreyim” demiş.
Şeyhü’l İslam demiş : “Sultanım! Üsküdar kısmında bir hastane yok demiş. Oraya emredin de bir hastane yaptırsınlar” demiş.
Emrediyor, Zeynep Kamil Hastanesi yapılıyor.
Bir doğum hastanesi. Hastane yapılıyor.
İçinin çanakları, çatallar matallar Viyana’dan geliyor.
Şişli Çocuk Hastanesini de Abdulhamid yaptırmıştı.
Ordaydı onlar.
Şimdi hep kayboldu.
Herkes çaldı evine götürdü.
Her şey yapılmış.
Aradan bir iki ay geçmiş.
Hastane işliyor.
Binlerce kadın gelip doğurup gidiyorlar.
Doktorlar, moktorlor bakılıyor.
Şeyhü’l İslam’a haber göndermiş demişki : “Dediğinizi yaptım göremiyorum!” demiş.
“Sultanım demiş bir defa ziyaret buyurun hastaneye.” demiş.
Kalkmış saraydan.
Eskiden kırk kişi çekerdi kayıkları.
Haydarpaşa’ya gitmiş.
Doğru hastaneye.
Hastane hekimleri : “Buyurum sultanım” demiş.
Paşalar falan. İşte.
Gezmiş hastaları.
Girmiş bir koğuşa : “Nasılsınız” hepisi Sultanı tanıyor.
Hep kadınlar.
“İyiyiz Sultanım Allah ömür versin” demiş.
“Bir arzunuz var mı?” demiş.
“Yok Sultanım çok iyi bakıyorlar” demiş.
“Başka bir arzunuz var mı” demiş.
“Söyleyin yiyeceklerinizden, içeceklerinizden şundan bundan.”
“Yok Sultanım demiş Allah senden razı olsun! Hepimize bakıyorlar” demiş.
Orayı, burayı bütün hastaneyi gezmiş.
Doğumhâneye gelmiş ki bir kadın bağırıyor orda.
Doğum sancıları çekiyor.
“Niye bağırıyor orda” demiş.
“Sultanım demişler bir ermeni kadıncağızı var genç kadın o doğuruyor” demiş.
“Görebilir miyim?” demiş.
“Eee biraz sonra doğuracak” demiş.
Kadının sesi kesilivermiş o anda.
Demişler ki “Doğurdu. Buyurun” demişler.
Girmiş ki güzel bir ermeni kızcağızı.
Yeni doğurmuş.
Çocuğunu da ebe yıkıyor.
“Nasılsın kızım” demiş.
Teri yüzüne vurmuş.
“İyiyim Sultanım” demiş.
“Geçmiş olsun” demiş.
“Allah bir evlat verdi sana” demiş.
“Bir arzun var mı yavrum yapıyım?” demiş. “Arzun isteğin.”
“Yok Sultanım” demiş. “Allah razı olsun senden.”
“Söyle yavrum demiş bişeyin.”
Yok demiş Sultanım.
Bitmiş hastanedeki ziyareti.
Binmiş kayığa saraya gelmiş.
O gece Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem rüyasına giriyor.
“Ya Zeynep!” diyor. “Hastaneyi yaptırdın diye senin rüyana girmedim!” diyor.
“ O doğuran ermeni kadınının yüzünü okşadın, onu ziyaret ettin. Onun için rüyana girdim!” diyor.
Aha bu bahane ağaamm.
Bahane arayım aziz müslümanlar.
Bahane de Allah’ın rahmeti, Rasûlullah’ın şefaat-i uzması gizlidir.
Hiç kimseyi hor görmeyin!
Dua edelim efendim!
Haa söyleriz.
Amin.
Elhamdülillahi Rabbilâlemin.
Errahmanirrahim.
Allahümme salli muhammedin ve ali Muhammed.
Subhaneke ya allam ta aleyte ya Selami cinna minna ve affike ya mücir.
Ya Gani Ya Allah Ya Hay Ya Allah Ya Kayyum Ya Cebbar Ya Allah!
**
Kalbimde Onu buldukça, daha çok ÖZlüyorum...
Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, rüyanızda misafiriniz OLsun inşallah...
amin..
aklın ötesinde ise, gönülün alabildiğince ÖZlenir de..ÖZlenir...
Sahabeler Allah c.c onlardan razı olsun...Efendimiz sav yanlarındayken bile ÖZlerlermiş..
Şiddetli sevgi diye yorumluyorum bunu...İlmim olsaydı da daha ayrıntılı ANlatabilseydim..
Geçenlerde, M. Derman ks bir sohbetinde ANlatılan, hoş bir sohbeti ANlatmak istedim, yakınımın birine...
yarısına gelince, gözyaşlarımı tutamıyorum ki bitireyim...Karşımdaki kişininde iyide ne var bunda, demesiyle toparlanıp Anlattım , ne varki bunda cevabıyla ANlatamadığımı ANLadım...
Defalarca OKUnulsa yinede merhametinin eşsizliği ANlaşılırmı bilmem...
İstanbul da bir Zeynep Kamil Hastanesi vardır bilirsiniz. Haydarpaşa da.
Zeynep Sultan tarafından yapılmıştır.
Zeynep Sultan aynı zamanda Şehzâdebaşı’ndaki Zeynep Hatun binası vardır.
Fen Fakültesidir orası.
Şimdi başka türlü yapıldı.
Üniversitenin idi orası.
Orayı yaptıran mübârek padişahın vâlide-yi muhteremeleri.
Bu kadıncağız, hacca gitmiş bir iki defa.
Küçüklüğünden beri namazını bırakmamıştır bu mübârek kadın.
Zeynep Hatun.
Nur yüzlü bir kadın.
Padişahın anası.
Bir gün Şeyhü’l İslamı saraya davet etmiş.
Gelmiş Şeyhü’l İslam : “Buyurun Sultanım!” demiş.
“Hoca efendi sana bişey soracağım.” Demiş.
“Buyurun Sultanım” demiş.
Aha Zeynep Kamil Hastanesi.
Başhekimi şimdi Belediye Reisi oldu orda.
İstanbul da.
“Ben demiş hacca gittim hiç namazımı bırakmadım.
Borcum yok. Orucum yok. İyilik yapıyorum demiş.
Dünya gözüyle bana bir anahtar usulü öğrette demiş.
Rasûlullah’ı rüyamda göreyim” demiş.
Şeyhü’l İslam demiş : “Sultanım! Üsküdar kısmında bir hastane yok demiş. Oraya emredin de bir hastane yaptırsınlar” demiş.
Emrediyor, Zeynep Kamil Hastanesi yapılıyor.
Bir doğum hastanesi. Hastane yapılıyor.
İçinin çanakları, çatallar matallar Viyana’dan geliyor.
Şişli Çocuk Hastanesini de Abdulhamid yaptırmıştı.
Ordaydı onlar.
Şimdi hep kayboldu.
Herkes çaldı evine götürdü.
Her şey yapılmış.
Aradan bir iki ay geçmiş.
Hastane işliyor.
Binlerce kadın gelip doğurup gidiyorlar.
Doktorlar, moktorlor bakılıyor.
Şeyhü’l İslam’a haber göndermiş demişki : “Dediğinizi yaptım göremiyorum!” demiş.
“Sultanım demiş bir defa ziyaret buyurun hastaneye.” demiş.
Kalkmış saraydan.
Eskiden kırk kişi çekerdi kayıkları.
Haydarpaşa’ya gitmiş.
Doğru hastaneye.
Hastane hekimleri : “Buyurum sultanım” demiş.
Paşalar falan. İşte.
Gezmiş hastaları.
Girmiş bir koğuşa : “Nasılsınız” hepisi Sultanı tanıyor.
Hep kadınlar.
“İyiyiz Sultanım Allah ömür versin” demiş.
“Bir arzunuz var mı?” demiş.
“Yok Sultanım çok iyi bakıyorlar” demiş.
“Başka bir arzunuz var mı” demiş.
“Söyleyin yiyeceklerinizden, içeceklerinizden şundan bundan.”
“Yok Sultanım demiş Allah senden razı olsun! Hepimize bakıyorlar” demiş.
Orayı, burayı bütün hastaneyi gezmiş.
Doğumhâneye gelmiş ki bir kadın bağırıyor orda.
Doğum sancıları çekiyor.
“Niye bağırıyor orda” demiş.
“Sultanım demişler bir ermeni kadıncağızı var genç kadın o doğuruyor” demiş.
“Görebilir miyim?” demiş.
“Eee biraz sonra doğuracak” demiş.
Kadının sesi kesilivermiş o anda.
Demişler ki “Doğurdu. Buyurun” demişler.
Girmiş ki güzel bir ermeni kızcağızı.
Yeni doğurmuş.
Çocuğunu da ebe yıkıyor.
“Nasılsın kızım” demiş.
Teri yüzüne vurmuş.
“İyiyim Sultanım” demiş.
“Geçmiş olsun” demiş.
“Allah bir evlat verdi sana” demiş.
“Bir arzun var mı yavrum yapıyım?” demiş. “Arzun isteğin.”
“Yok Sultanım” demiş. “Allah razı olsun senden.”
“Söyle yavrum demiş bişeyin.”
Yok demiş Sultanım.
Bitmiş hastanedeki ziyareti.
Binmiş kayığa saraya gelmiş.
O gece Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem rüyasına giriyor.
“Ya Zeynep!” diyor. “Hastaneyi yaptırdın diye senin rüyana girmedim!” diyor.
“ O doğuran ermeni kadınının yüzünü okşadın, onu ziyaret ettin. Onun için rüyana girdim!” diyor.
Aha bu bahane ağaamm.
Bahane arayım aziz müslümanlar.
Bahane de Allah’ın rahmeti, Rasûlullah’ın şefaat-i uzması gizlidir.
Hiç kimseyi hor görmeyin!
Dua edelim efendim!
Haa söyleriz.
Amin.
Elhamdülillahi Rabbilâlemin.
Errahmanirrahim.
Allahümme salli muhammedin ve ali Muhammed.
Subhaneke ya allam ta aleyte ya Selami cinna minna ve affike ya mücir.
Ya Gani Ya Allah Ya Hay Ya Allah Ya Kayyum Ya Cebbar Ya Allah!
**
Kalbimde Onu buldukça, daha çok ÖZlüyorum...
Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz, rüyanızda misafiriniz OLsun inşallah...
amin..
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12883
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
DAĞla-dıkça
ÇAĞla-dıkça
Acı DUYmaM
AĞla-dıkça…
ZEVK 4367
cANlar CeNGinde bu cihÂN!. Bezm-i ELEST MeyhÂNesi
MuhaMMedî OL-ÂN-lara, MîM-in MiSaFiR-hÂnesi
MiNÂ da Bıçak Konuşur!.. CeBRÂiL Duyar SEMÂ-da
İksir İNCiler DöKülür.. DERyâ-da daMla tÂNesi
24.02.11 18:20
glbş. mgngl..
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Halkı tufan, her velîyi Nuh Gemisi bil!..
M.Derman (k.s)
M.Derman (k.s)
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
...
"Neden ıslak gözlerin?
bilmez misin?
senin gözünden düşen yaş
benim yanaklarımda uçurumlar açar
...
"Anlat bana...
delik heybendeki
ağlak yalnızlıkları
kırık testine doldurduğun
içli yağmurları
...her gittiğin şehirde
seni tanıyan vefalı kuşları..."
-Ne zaman senden bahsetsem kendime,
Hayat içimi çizip geçiyor.
Yaşamayı unutuyorum…
-Ne dedin EzHeR?
-Hiç…
...-…
“zararı yok mevsim kırılmalarının.
Yalnızlık akan çeşmelerin.
Kamburu çıkmış gecelerin. .
Zira arsız bir hüzün benimkisi…
Ne kadar kovsam o kadar içime doluyor.”
"Sen alnımdan öperdin,
ömrü uzardı çocukluğumun..."
böyle buyurdu kuyusundan esra ezher.
"Neden ıslak gözlerin?
bilmez misin?
senin gözünden düşen yaş
benim yanaklarımda uçurumlar açar
...
"Anlat bana...
delik heybendeki
ağlak yalnızlıkları
kırık testine doldurduğun
içli yağmurları
...her gittiğin şehirde
seni tanıyan vefalı kuşları..."
-Ne zaman senden bahsetsem kendime,
Hayat içimi çizip geçiyor.
Yaşamayı unutuyorum…
-Ne dedin EzHeR?
-Hiç…
...-…
“zararı yok mevsim kırılmalarının.
Yalnızlık akan çeşmelerin.
Kamburu çıkmış gecelerin. .
Zira arsız bir hüzün benimkisi…
Ne kadar kovsam o kadar içime doluyor.”
"Sen alnımdan öperdin,
ömrü uzardı çocukluğumun..."
böyle buyurdu kuyusundan esra ezher.
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
''İnnemâ eşkû bessî ve huznî ilallâh'' «Ben derdimi ve hüznümü ancak Allah Teâlâ'ya arzederim» (Yûsuf/86)
Ey garip bülbül, gülistan içre efganın nedir
Hemdemin güldür senin ile bu nalânın nedir
Şâd olanlar ağlamaz, gamlı olan gülmez denir
Gamdan azad olmadın bu şâd-u handanın nedir
Bu ile geldin ki nesne sana hiç yar olmadı
Yârıgârın kim senin acepki ihvanın nedir
Her biri Yarin yolunda varını eyler feda
Ey gönül senin dahi KURBANIN nedir
Bu hayali vasf ile efkanu ahın ne acep
Kıldığın vaslın temanna yarı zişanın nedir
Her birinin gönlü içre bir misafir eyleşir
Ey gönül senin derunundaki mihmanın nedir
Bu fenada her birinin nice nice şanı var
La mekan ilindeki senin dahi şanın nedir
Kimseler bilmez mukadder kıymetini ey gönül
Ya bilen kimdir ki seni nişanın nedir
Herkesin bir kârı var senden fakir hiç kimse yok
Hangi pazar içresin yahutki dükkanın nedir
Geldin amma bu ile yoktur evin gurbettesin
Hangi ildensin senin ilin adu sanın nedir
Herbiri bir yol tutup gider iyi ve ger fena
Hangi rahasın yoldaş kervanın nedir
Hangi bir sulbiden gelmiş ve hem bir aslı var
Sen kimin bağı nihalisin gülistanın nedir
Herkesin bir azığı vardır tedarik eylemiş
Sende yolcusun bu ilden azıku nanın nedir
Her biri bir emre mahkum hükmeden bir şahı var
Sen kimin emrine bağlısın bu sultanın nedir
Devreder pervaneler etrafı şem-i lembeden
Dost cemali şem’ine senin bu devranın nedir
Ey hulusi herkezin tayyibine oldun hedef !
Bu nasıl cürmün büyük bilmemki senin isyanın nedir !
Ey garip bülbül, gülistan içre efganın nedir
Hemdemin güldür senin ile bu nalânın nedir
Şâd olanlar ağlamaz, gamlı olan gülmez denir
Gamdan azad olmadın bu şâd-u handanın nedir
Bu ile geldin ki nesne sana hiç yar olmadı
Yârıgârın kim senin acepki ihvanın nedir
Her biri Yarin yolunda varını eyler feda
Ey gönül senin dahi KURBANIN nedir
Bu hayali vasf ile efkanu ahın ne acep
Kıldığın vaslın temanna yarı zişanın nedir
Her birinin gönlü içre bir misafir eyleşir
Ey gönül senin derunundaki mihmanın nedir
Bu fenada her birinin nice nice şanı var
La mekan ilindeki senin dahi şanın nedir
Kimseler bilmez mukadder kıymetini ey gönül
Ya bilen kimdir ki seni nişanın nedir
Herkesin bir kârı var senden fakir hiç kimse yok
Hangi pazar içresin yahutki dükkanın nedir
Geldin amma bu ile yoktur evin gurbettesin
Hangi ildensin senin ilin adu sanın nedir
Herbiri bir yol tutup gider iyi ve ger fena
Hangi rahasın yoldaş kervanın nedir
Hangi bir sulbiden gelmiş ve hem bir aslı var
Sen kimin bağı nihalisin gülistanın nedir
Herkesin bir azığı vardır tedarik eylemiş
Sende yolcusun bu ilden azıku nanın nedir
Her biri bir emre mahkum hükmeden bir şahı var
Sen kimin emrine bağlısın bu sultanın nedir
Devreder pervaneler etrafı şem-i lembeden
Dost cemali şem’ine senin bu devranın nedir
Ey hulusi herkezin tayyibine oldun hedef !
Bu nasıl cürmün büyük bilmemki senin isyanın nedir !
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Bismillâhirrahmânirrâhîm.
Vel'asr.Andolsun asra!
İnnel'insâne lefî husr. İnsanlık hüsranda.
İllellezîne âmenû ve amilûssâlihâti vetevâ savbilhakkı vetevâ savbissabr.Ancak iman edenler ve doğruları yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
Vel'asr.Andolsun asra!
İnnel'insâne lefî husr. İnsanlık hüsranda.
İllellezîne âmenû ve amilûssâlihâti vetevâ savbilhakkı vetevâ savbissabr.Ancak iman edenler ve doğruları yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
bir deniz kıyısı kasabasında yaşayan balıkçının hikayesini bilirsin;
Yanına bir adam geliyor zengin mi zengin. "Niçin daha büyük bir tekne alıp işini büyütmüyorsun? Ailenle mutlu ve ferah bir hayatın olur" diyor.
Balıkçı tuhafça yüzüne bakıyor zengin mi zengin ama gözleri ölgün adama.
- Ben zaten öyle yaşıyorum bu kasabada, diyor...
Yanına bir adam geliyor zengin mi zengin. "Niçin daha büyük bir tekne alıp işini büyütmüyorsun? Ailenle mutlu ve ferah bir hayatın olur" diyor.
Balıkçı tuhafça yüzüne bakıyor zengin mi zengin ama gözleri ölgün adama.
- Ben zaten öyle yaşıyorum bu kasabada, diyor...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
"Matlubun husûlü veya adem-i husûlü nezdinde müsavî değilse, nâkıssın evlâdım!''
Arzu ettiğin bir şeyin olup olmaması sence eşit değilse, hâla eksiksin demektir.
Arzu ettiğin bir şeyin olup olmaması sence eşit değilse, hâla eksiksin demektir.
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
HADİS
Sahabe Kadınlardan Ümmü Atiyye (ra) anlatıyor, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem,
“ Kadınlarınızıda Fıtır Bayramı (Ramazan Bayramı ) ve Kurban Bayramı, Bayram Namazına getirin “diye emretti, Biz Kadınlardan Cilbabı, yani Örtüsü olmayan ne edecek ? diye sorduk. Allah Rasulu cevaben, O Cilbabı, Örtüsü olmayan kadına, kadın din kardeşi kendi Cilbabından, Örtüsünden giydirsin..........
yedinci yüzyıl tahayyül edemiyorum anlatan diyorki sahabe karısı ve eşi bir tane elbisesi var dışarı çıkmak gerektiğinde o bir elbise paylaşılıyor....
şimdi çok elbisemiz var hemde çok ama sahabe gibi fakir ama onurlu değiliz ''O'' su fazla onlar fakir ama nurluydular ...
libas olarak arzı endam ettikleri şey ise efendimizn öğütleriydi :dürüst yalansız haramdan korkan elinden dilinden kimsenin zarar görmediği bizzat efendimizin tezgahında dokunan en iyi kumaşın yagane temsilcileri
şimdi bizim çok elbisemiz var yalanından riyasından tembelliğinden haramından hepsinden soyunmak lazım
inşAllah
birde abdest alırken içimdeki ses diyorki senin soğuk suyla abdest alamaya bile cesaretin yok deyip hemen soğuk tarafı açıyorum bilmiyorum bunlar ifratmıdır tefritmidir itidale ne zman kavuşulur amma
Rabbim bizi
sahabeyi bilen -alim
sahabeyi bulan-arif
sahabeyi olAN-kamil
sahabeyi yaşayaAN-A Ş I K eyleye aminn amin amin amin
Sahabe Kadınlardan Ümmü Atiyye (ra) anlatıyor, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem,
“ Kadınlarınızıda Fıtır Bayramı (Ramazan Bayramı ) ve Kurban Bayramı, Bayram Namazına getirin “diye emretti, Biz Kadınlardan Cilbabı, yani Örtüsü olmayan ne edecek ? diye sorduk. Allah Rasulu cevaben, O Cilbabı, Örtüsü olmayan kadına, kadın din kardeşi kendi Cilbabından, Örtüsünden giydirsin..........
yedinci yüzyıl tahayyül edemiyorum anlatan diyorki sahabe karısı ve eşi bir tane elbisesi var dışarı çıkmak gerektiğinde o bir elbise paylaşılıyor....
şimdi çok elbisemiz var hemde çok ama sahabe gibi fakir ama onurlu değiliz ''O'' su fazla onlar fakir ama nurluydular ...
libas olarak arzı endam ettikleri şey ise efendimizn öğütleriydi :dürüst yalansız haramdan korkan elinden dilinden kimsenin zarar görmediği bizzat efendimizin tezgahında dokunan en iyi kumaşın yagane temsilcileri
şimdi bizim çok elbisemiz var yalanından riyasından tembelliğinden haramından hepsinden soyunmak lazım
inşAllah
birde abdest alırken içimdeki ses diyorki senin soğuk suyla abdest alamaya bile cesaretin yok deyip hemen soğuk tarafı açıyorum bilmiyorum bunlar ifratmıdır tefritmidir itidale ne zman kavuşulur amma
Rabbim bizi
sahabeyi bilen -alim
sahabeyi bulan-arif
sahabeyi olAN-kamil
sahabeyi yaşayaAN-A Ş I K eyleye aminn amin amin amin
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Bir inden bellidir bin bir kerresi
Temâşa turunda dönen kürresi
Kâinâtın kalbi, özü-zerresi
Damlada deryaya aldığımız Yer
-kulihvanimİZ.-
ablacım deryandan kandık elhamdülillah cAN ve ANda biz BirİZ inşAllahuu
Temâşa turunda dönen kürresi
Kâinâtın kalbi, özü-zerresi
Damlada deryaya aldığımız Yer
-kulihvanimİZ.-
ablacım deryandan kandık elhamdülillah cAN ve ANda biz BirİZ inşAllahuu
- hamdolsun
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 496
- Kayıt: 23 Ara 2009, 02:00
Re: kendi koyunda en koyu kendiyle olmak
Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!
Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!
Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;
Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde?
Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;
Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...
Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.
Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.
Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;
Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.
Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;
Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz.
Karacaahmet bana neler söylüyor, neler!
Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,
Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm;
Ölümde yekpâre ân, ne kesiklik, ne bölüm...
Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;
Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükûta sebep?
Kavuklu, başörtülü, fesli, başaçık taşlar;
Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar,
Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;
Süzüyor, sahi diye toprağa basanları.
Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,
Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.
Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,
Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.
Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!
Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!
Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!
Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;
Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde?
Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;
Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta...
Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek.
Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek.
Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;
Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık.
Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;
Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz.
Karacaahmet bana neler söylüyor, neler!
Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,
Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm;
Ölümde yekpâre ân, ne kesiklik, ne bölüm...
Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;
Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükûta sebep?
Kavuklu, başörtülü, fesli, başaçık taşlar;
Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar,
Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;
Süzüyor, sahi diye toprağa basanları.
Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,
Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden.
Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,
Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar.
Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!
Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!