Sure Listesi      Ayet  
18-Kehf / Nûzul No :69 / 110 Ayet
17. Ayet
وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَت تَّزَاوَرُ عَن كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَت تَّقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِّنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَن يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِي وَمَن يُضْلِلْ فَلَن تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُّرْشِدًا
Ve terâş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minhu, zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).
İlk
Önceki
1213141516171819202122
Sonraki
Son
No Kelime Anlamı
1 ve tere ve görürsün
2 eş şemse güneş
3 izâ taleat doğduğu zaman
4 tezâveru (ziyaret eder) uğrar, meyleder, gelir
5 an kehfi-him onların mağarasından (mağarasına)
6 zâte el yemîni sağ taraf
7 ve izâ garabet ve battığı zaman
8 takrıdu-hum onların kenarlarından, yanlarından geçer
9 zâte eş şimâli sol taraf
10 ve hum ve onlar
11 içinde
12 fecvetin geniş yer, mağaranın içindeki geniş boşluk
13 min-hu ondan
14 zâlike işte bu
15 min âyâti allâhi Allah'ın âyetlerinden
16 men kim
17 yehdi allâhu Allah hidayete erdirir (kendisine ulaştırır)
18 fe böylece
19 huve o
20 el muhtedi hidayete eren kişi (hidayete ermiştir)
21 ve men ve kim, kimi
22 yudlil dalâlette bırakır
23 fe len tecide artık bulamazsın
24 lehu onun için
25 veliyyen velî, dost
26 murşiden bir mürşid, irşad eden
Elmalılı Hamdi YazırBir görsen, Güneş doğunca mağaralarının sağına meyleder; batınca da onların sol tarafını kesip geçer. Onlar mağaranın genişçe bir yerinde idiler. Bu, Allah'ın açık belgelerinden biridir. Allah kimi doğru yola iletirse, o doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa, artık onun için irşâd edecek bir dost ve yardımcı bulamazsın.
İskender_MihrEy Muhammed! Baksaydın güneşin doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına yöneldiğini, batarken de sol taraftan onları makaslayıp geçtiğini görürdün. Onlar, mağaranın geniş bir yerinde idiler. İşte bu Allah'ın mucizelerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır; kimi de hidayetten mahrum ederse, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın.
Adem Uğur(Ey Habibim! Baksaydın) görürdün ki, güneş doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına yönelir, battığı vakit de onları sol taraftan terkederdi. Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler. Bu Allah'ın mucizelerindendir. Allah kimi doğru yola sevkederse, doğru yola ermiştir. Kimi de saptırırsa artık ona doğru yolu gösterecek bir rehber bulamazsın.
Ahmet TekinGüneş doğduğunda, mağaralarınının sağından döner. . . Gurubunda da sol taraflarından geçer. . . Onlar mağaranın geniş avlusu içindedirler. . . İşte bu, Allâh'ın işaretlerindendir. . . Allâh kime hidâyet ederse, işte o hakikate erdirilmiştir. . . Kimi de saptırmışsa artık onu aydınlatacak bir velî bulamazsın.
Ali BulaçRasûlüm, orada bulunsaydın, güneşle mağara arasındaki ilişkiyi görürdün. Güneş doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına yöneliyor, batarken de sol taraftan onları makaslayıp geçiyordu. Böylece onlar güneş ışığından rahatsız olmaksızın, mağaranın geniş bir yerinde uyuyorlardı. İşte bu Allah’ın kudretini gösteren delillerdendir. Allah, kimlere hak yolu aydınlatıcı bilgiler lütfederse, onlar doğru yolu bulup tercih eder. Kimlerin de hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine özgürlük tanırsa, artık onu doğru yola sevkedecek bir dost bulamazsın.
Ali Fikri Yavuz Güneşin, doğduğunda onların mağaralarının sağ tarafına yöneldiğini battığında da onların sol yanlarını kesip geçtiğini görürsün. Kendileri ise oranın geniş bir yerindedirler. Bu Allah'ın ayetlerindendir. Allah kimi doğru yola iletirse o doğru yoldadır. Kimi de saptırırsa onun için doğru yola iletici bir dost bulamazsın.
Elmalılı SadeleştirilmişAllah'ın doğru yola gideceğini bildiği için hidayete erdirdiği kimse doğru yoldadır. Allah'ın sapacağını bildiği için saptırdığı kimse de kendisine doğru yolu gösterecek bir dost bulamaz.
Diyanet Vakfı(Ya Muhammed!) Şayed Sen, onları görseydin, güneş doğduğu vakit, mağaralarının, sağ tarafına meyleder ve battığında da sol tarafına giderdi. Onlarsa mağaranın geniş bir yerinde idiler. Bu Kudretullah'ın delillerindendir. Allahû Tealâ kime hidayet ederse, felâh ve reşâda yol bulmuştur. Kimi de dalâlete düşürürse, artık onu irşâd edecek bir velî bulamazsın.
Hasan Basri Çantay(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı). İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.
Muhammed Esed>Güneşi görüyorsun â doğduğu vakıt kehiflerinden sağ tarafa meyleder, battığı vakıt da onları sol tarafa makaslar ve onlar, onun içinde bir geniş sahadadır, bu işte Allahın âyâtındandır, Allah her kime hidayet ederse işte o, irmiştir, her kimi de saptırırsa artık onu irşad edecek bir veliy bulamazsın
Ömer Nasuhi Bilmen(Onlara baktığında) Görürsün ki, güneş doğduğunda mağaralarına sağ yandan yönelir, battığında onları sol yandan keser geçerdi ve onlar da onun (mağaranın) geniş boşluğundalardı. Bu, Tanrı'nın ayetlerindendir. Tanrı, kime hidayet verirse, işte hidayet bulan odur, kimi saptırırsa onun için asla doğru yolu gösterici bir veli bulamazsın.
Suat YıldırımAllah, kimi doğru yola iletirse o, artık doğru yolu bulmuştur. Kimi de sapıklıkta bırakırsa, artık onun için asla yol gösteren bir dost bulamazsın.

[ Geri Dön ]


Online Kuran-ı Kerim Dinle, Hatim