YaZı Mı... TÛR 'a mı !!!!

[halimkok]

ALTIN verip GÜBRE almakla
ALTIN’ ın değerini düşüremeyeceğin gibi…GÜL almakla da
ALTIN’ ın değerine değer katmış olamazsın.

ALTIN yine ALTIN’ dır… Sen ise;
N’ yi NEY’ e değişmektesin…
HAKK’ ıyla TAKDİR edebilmektir MeSeLe
. . . .

AKIL’ ın “İNANMA” ihtiyacının temelinde;
“KENDİ’ ni KURTARMA” arayışı vardır.
Çünkü İnsan Aklı;
Her zaman KENDİ’ si için en iyi OLAN’ ı seçmek ister.

Bu anlamda;
Hiçbir şeye inanmamak dahi bir inançtır.
O kimse de “İnanılacak bir şey olmadığına inanmıştır”

ALLAH’ a (cc) iNaNC’ ın temelinde ise;
“KENDİ' nden "KURTULMA” AN’layışı var..

Her İKİ HÂL’ de MeSeLe; İnsanın “KENDİ” ile olan meselesidir.

Velâkin İŞ; “KENDİ” ’ ni BİLmekte …

İster KENDİ’ ni kurtarmak için olsun isterse KENDİ’ nden kurtulmak,
“KENDİ” ’ ni BİLmen gerek ki onun için bir şey yapabilmeyi düşünebilesin.

Kur’an-ı Kerim BU "N"’u BİZ’ e MiSÂLL-ER’le AN’ latan KiTaB’ tır.
Ve ÂLEM bu meselelerin HÂLL edilmesine iMKâN sunan MeKâN-ZaMaN boyutu,

SON’ unda ise;

اِقْرَاْ كِتَابَكَ كَفٰى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسيبًا
İkra' kitabek, kefa bi nefsikel yevme aleyke hasîba.
“Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter” denilecektir.
İsrâ Suresi 14/17

Demek ki insana “İkra” denilecek…
SAV Efendimize Hira Mağarası’ nda denildiği gibi.

Fakat Hira Mağarası’ nda;
“İkra”… denmişti…

“İkra' kitabek”… denmemişti.

Peki insan ne zaman bir kitab yazmıştır da KiTaB sahibi olmuştur…
Ki ; “OKU KTABINI…” denmekte;

KENDİ’ ni BİLen N yaptğını BİLmez mi?...

قُلْ اِنَّمَا اَنَا مُنْذِرٌ وَمَا مِنْ اِلٰهٍ اِلَّا اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ
Kul innema ene munziruv ve ma min ilahin illellahul vahidul kahhâr.
De ki: “Ben ancak bir uyarıcıyım. Her şey üzerinde mutlak otorite sahibi, VaHiD ve KaHHaR OL-AN Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur.” SÂD Suresi 65/38

ALLAH cc’ tan başka İLÂH OLmayınca, O’ NÛN KİTAB’ ından başka KİTAB da yoktur.
Öyleyse insan başka İLÂH edinmiştir… Başka İlah olursa kitabı da başka olmalıdır…
Öyleyse bu ayetin muhatabı “KENDİ’ ni BİLmeyen insandır…”
Kendini bilemeyen Rabbini de bilemez…

ALLAH cc. Buyuruyor ki;

اَللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَیُّ الْقَيُّومُ
Allahu la ilahe illa huvel hayyul kayyûm.
Allah.
Başka İLÂH yok.
Ancak O…
HAYY O,
Kayyum O.

İŞ' te BU KiTaB’ ı… Bu Ayetleri OKU’ mayana ; “İkra' kitabek”… denecek…

“Yoksa sen bu KİTAB’ ı hiç OKUmadın mı…
KENDİ’ ni İLÂH edindin de yeni bir kitap yazdın… ????”

Ve ŞİMDİ ;
“Oku… Bak bakalım bu güne dair bir şey yazıyor mu o kitabında….” Denecek…

Allah cc. BİZ’ leri bundan korusun…
O insanın bir şey deme imkânı olmayacaktır o gün…
Çünkü iMKâN ÂLEMi burasıdır…

Ama işte…
İnsan KENDİ’ ni bilmeyince… Yapıp ettiklerini de bilmiyor…
İnsan KENDİ’ ni bilmeyince yapıp edeni de bilmiyor ve
“BEN” yapıyorum ediyorum sanıyor….

KENDİ’ ni BİL’ ince ise… RABB’ ini de BİLiyor…

ASL’ ında buradaki “…de…”
Yani “RABB’ ini …de… “ derken ki “…de…” eki
İnsan aklında;

KENDİ de BİLdi… RABB’ ini de BİLdi… gibi bir AN-LÂM’ a neden Olmakta…

Oysa BİL’ inen İKİ ayrı “ŞEY” değil…

Mevlâna Celâleddinî Rumî diyor ya…
“Bu İKİ’ lik şaşı gözün görüşüdür…”
Sarhoşun biri zikzaklar çizerek (KENDİ’ ince dosdoğru) giderken,
Küüütttt !!!! diye çarpmış başka BİR’ ine…
Çarptığı kişi öfkeyle;
- Kör müsün be adam !!! Önüne baksana…. Demiş..
Sarhoş demiş ki;
- Kör değilim de… İKİ’ nizin arasından şöööyylee değmeden geçeyim dedimdi…

Gerçekte BİR OL-AN;
İKİ görülünce, AKIL aradan değmeden sıyrılıp geçmek istiyor elbette…
Ama tabî ki bu mümkün olmuyor …

O nedenle BİR’ inden kurtulmak gerek…

اَلَّذى اَنْقَضَ ظَهْرَكَ
Elleziy enkada zahrak.
Ki o, senin belini bükmüştü; İnşirah Suresi 3/94

Çarpmadan önce bizim sarhoşa desek bunu;
- Hangisinden kurtulayım ?... der
Hangi SÎN' den kurtulmak lazım ?
Bunun için Yazı-Tura mı atalım…

ZATen HAYYat’ ta AKIL’ ın yaptığı budur;

YaZı mı… TÛR’ a mı ?

Böylece BİR olan para da dahi İKİ’ lik yarattığını bilmez insan.
Çünkü İKİ’ lik imtihanımızdır zaten.
Önemli olan seçimi, TeRCiH’ i doğru yapmak.

YaZI’ yı… Yazıl-AN’ ı seçERse ZAT-en OKU’ nacak KİTAB’ ı BİLmiştir…
TÛR’ a derse TÛR-i SÎN’ in DAĞI’ nın ZiRVe’ SÎN’ den en aşağı yuvarlanacaktır.

Çünkü O İKİ ŞEY’ den birini… KENDİ’ ni seçmiştir ve yükseklere çıkarak kurtulacağını sanmıştır.

“O, “Ben, kendimi sudan koruyacak bir dağa sığınacağım” dedi”
Hûd Suresi 43/11

OL-AN BİR’ dir…
İKİ’ lik imtihanında seçimini “BEN” dediği ve KENDİ ZANnettiğinden yana kullananlar,
NEFS’ inin ZİRVE’ sine çıkarken… kurtulmak için…

HAKK ve HAYR’ ı… TEVHİD’ i tercih edenler DENİZ SEViyeSÎNdeki
EMÎN BELDE’ lerinde ; “FAKRımla iftihar ederim…” buyuruyor.


Çünkü onlar biliyor ki Allah cc. o gün soracaktır…
“Mûlk kimindir?”
VAHHİD KAHHAR OL-AN ALLAH’ ın…

Mu’ minin Suresi 16/40

يَوْمَ هُمْ بَارِزُونَ لَا يَخْفٰى عَلَى اللّٰهِ مِنْهُمْ شَیْءٌ لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Yevme hum barizun, la yahfa alellahi minhum şey', li menil mulkul yevm, lillahil vahidil kahhâr.