HER GÜN BİR HADİS EKLEYELİM - 3
- yolcu
- Saygın Üye
- Mesajlar: 369
- Kayıt: 14 May 2009, 02:00
Bir adam Rasûlullah (sav)e gelerek:
-Kendisine en iyi davranmam gereken kimdir? diye sordu.
Rasûlullah (sav):
-Annen! buyurdu.
Adam:
-Ondan sonra kimdir? diye sordu.
-Annen! buyurdu.
Adam tekrar:
-Ondan sonra kim gelir? diye sordu.
-Annen! dedi.
Adam tekrar:
-Sonra kim gelir? diye sordu.
Resûl-i Ekrem (sav):
- Baban! cevabını verdi.(Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1.) (Riyazüs Salihin, Cit: 2, Sayfa: 423,424)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/1.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9093
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
---- Enes b Malik şöyle anlatmıştır:
"Rasulullah (s.a.v) bizimle oturmuştu, baktık ki gülüyor. Öyle gülüyordu ki ön dişleri tamamen görünmüştü.Ömer:
-Ey Allah'ın Rasul'ü anam babam size feda olsun! Sizi ne güldürdü? diye sordu.
Rasulllah (s.a.v) beni mahşerdeki şu manzara güldürdü, dedi ve anlattı:
İki adam izzet sahibi Rabbin önüne diz çökmüşler, davalaşıyorlar.
Biri:
-Allah'ım kardeşimden hakkımı al, diyor.
Allah'ta diğerine:
-Kardeşinin hakkını ver, diyor.
O da:
-Ey Rabbim ama benim hiç iyiliğim kalmadı ki, diyor.
Bunun üzerina Allah hak taleb edene:
-Kardeşine ne yapacaksın bak hiç iyiliği kalmamış? diye soruyur.
O cevaben:
-Öyleyse benim günahlarımın bir kısmını alsın. diyor.
(Ravi diyor ki:Resulullah (s.a.v) bunları anltıığında göz yaşlarına hakim olamadı.Gözlerinden yaşlar aktı ve dedi ki:Muhakkak ki o gün çok çetin bir gündür. O gün insan, kardeşi bile olsa, birileri tarafından günahlarının yüklenilmesi ihtiyacı hissediyor.)
Bunun üzerine Allah hak talep edene:
-Gözlerini kaldır ve cenneti seyret, der.
O da bakışlarını kaldırır ve:
-(Aman Allah'ım!)Gümüşten şehirler, incilerle süslenmiş altından saraylar görüyorum.Bunlar hangi peygamber, hangi sıddık hangi şehit içindir diye sorar.
Yüce Allah:
-Bunlar bana parasını vernindir, der.
-Ama ey Rabbim! Kim bu kadar paraya sahip olabilir ki?
-Sen sahip olablirsin.
-Nasıl sahip olabilirm?
-Kardeşini affederek...
Bunun üzerine adam:
-Onu kesinlikle affettim der.
Ve Allah ona:
-Hadi, kardeşinin elinden tut ve onu da cennete koy, diye buyurur.
Resulullah (s.a.v) bu manzarayı anlattıktan sonra dedi ki: "Allah'tan korkun ve birbirinizi uzlaştırın; zira Allah Teala da müminlerin arasını düzeltip onları uzlaştıracaktır."
(Ebu Davud, el-B'as,32)
"Rasulullah (s.a.v) bizimle oturmuştu, baktık ki gülüyor. Öyle gülüyordu ki ön dişleri tamamen görünmüştü.Ömer:
-Ey Allah'ın Rasul'ü anam babam size feda olsun! Sizi ne güldürdü? diye sordu.
Rasulllah (s.a.v) beni mahşerdeki şu manzara güldürdü, dedi ve anlattı:
İki adam izzet sahibi Rabbin önüne diz çökmüşler, davalaşıyorlar.
Biri:
-Allah'ım kardeşimden hakkımı al, diyor.
Allah'ta diğerine:
-Kardeşinin hakkını ver, diyor.
O da:
-Ey Rabbim ama benim hiç iyiliğim kalmadı ki, diyor.
Bunun üzerina Allah hak taleb edene:
-Kardeşine ne yapacaksın bak hiç iyiliği kalmamış? diye soruyur.
O cevaben:
-Öyleyse benim günahlarımın bir kısmını alsın. diyor.
(Ravi diyor ki:Resulullah (s.a.v) bunları anltıığında göz yaşlarına hakim olamadı.Gözlerinden yaşlar aktı ve dedi ki:Muhakkak ki o gün çok çetin bir gündür. O gün insan, kardeşi bile olsa, birileri tarafından günahlarının yüklenilmesi ihtiyacı hissediyor.)
Bunun üzerine Allah hak talep edene:
-Gözlerini kaldır ve cenneti seyret, der.
O da bakışlarını kaldırır ve:
-(Aman Allah'ım!)Gümüşten şehirler, incilerle süslenmiş altından saraylar görüyorum.Bunlar hangi peygamber, hangi sıddık hangi şehit içindir diye sorar.
Yüce Allah:
-Bunlar bana parasını vernindir, der.
-Ama ey Rabbim! Kim bu kadar paraya sahip olabilir ki?
-Sen sahip olablirsin.
-Nasıl sahip olabilirm?
-Kardeşini affederek...
Bunun üzerine adam:
-Onu kesinlikle affettim der.
Ve Allah ona:
-Hadi, kardeşinin elinden tut ve onu da cennete koy, diye buyurur.
Resulullah (s.a.v) bu manzarayı anlattıktan sonra dedi ki: "Allah'tan korkun ve birbirinizi uzlaştırın; zira Allah Teala da müminlerin arasını düzeltip onları uzlaştıracaktır."
(Ebu Davud, el-B'as,32)
- sdemir
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 487
- Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00
---Ebu Hureyre radıyallâhu anh'dan rivâyete göre, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz kardeşiyle karşılaşınca, ona selâm versin. Eğer aralarını ağaç, duvar veya kaya ayırmış, sonra yine karşılaşmışsa, ona (tekrar) selâm versin"
(Ebû Dâvud; 5200)
(Ebû Dâvud; 5200)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
- yolcu
- Saygın Üye
- Mesajlar: 369
- Kayıt: 14 May 2009, 02:00
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Müminin işine şaşarım, çünkü onun işleri tamamen hayırdır. Bu da ancak mümine özgüdür. Çünkü o, sevindirici bir şeyle karşılaşınca şükreder, hayır olur. Zararlı ve üzücü bir şeyle karşılaşınca sabreder, bu da hayır olur.
Hz. Muhammed (s.a.v.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Dünyada garip veya yolcu imiş gibi yaşa. Akşama ulaştığında sabahı bekleme. Sabaha ulaştığında da akşamı bekleme. Hastalığın için sıhhatinden ve ölümün için hayatından istifade et. Vaktini boşa geçirme.
Hz. Muhammed (s.a.v.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
"Allahu Teala şöyle buyurdu; 'Bir kimse Bana bir karış yaklaşırsa Ben ona bir arşın yaklaşırım. Bir kimse Bana bir arşın yaklaşırsa Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bir kimse Bana yürüyerek gelirse Ben ona koşarak giderim."
Hz. Muhammed (s.a.v.)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- yolcu
- Saygın Üye
- Mesajlar: 369
- Kayıt: 14 May 2009, 02:00
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
Anne veya baba cennet kapılarının en hayırlısından cennete girmeye sebeptir. Sen onların hakkını yerine getirmemekle o kapıyı kaybet veya onları hoşnut etmekle o kapıyı koru, elde etmeye çalış. (İbn Mâce, Edeb: 1; Ebû Dâvûd, Edeb: 119)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/1.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9093
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
---İmam Ali kerremallahi veche şöyle anlatır: Bakiu'l-Ğarkad mezarlığında bir cenazede idik. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem yanımıza gelip oturdu, biz de etrafına oturduk. Beraberinde bir asa vardı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem başını eğdi. Elindeki asayla yeri çizmeye başladı. Sonra: Sizden hiç bir kimse ve yaratılmış hiç bir nefis yoktur ki, muhakkak Cennetteki ve Cehennemdeki yerini Allah yazmış olmasın. Ve herkesin bedbaht veya bahtiyar olduğu muhakkak yazılmıştır! buyurdu.
Bunun üzerine bir kimse: Ey Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem! Öyle ise bizler ameli terk edip yazımız üzere durmayalım mı? dedi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Saadet ehlinden olan kimse saadet ehlinin ameline varacak, şekavet ehlinden olan ise şekavet ehlinin ameline varacaktır," buyurdu ve şunu ilâve etti:
"Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkese imkan verilmiştir. Saadet ehline, saadet ehlinin ameli müyesser olacaktır. Şekavet ehline de, şekavet ehlinin ameli kolay gelecektir."
Sonra Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem şu âyetleri okudu:
Bundan sonra kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız. Ama kim cimrilik eder, kendisini müstağni görür ve en güzeli yalan sayarsa biz de onu en güç olana hazırlarız. ( Leyl 92/5-7)
(Sahih-i Müslim-4786)
Bunun üzerine bir kimse: Ey Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem! Öyle ise bizler ameli terk edip yazımız üzere durmayalım mı? dedi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Saadet ehlinden olan kimse saadet ehlinin ameline varacak, şekavet ehlinden olan ise şekavet ehlinin ameline varacaktır," buyurdu ve şunu ilâve etti:
"Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkese imkan verilmiştir. Saadet ehline, saadet ehlinin ameli müyesser olacaktır. Şekavet ehline de, şekavet ehlinin ameli kolay gelecektir."
Sonra Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem şu âyetleri okudu:
Bundan sonra kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız. Ama kim cimrilik eder, kendisini müstağni görür ve en güzeli yalan sayarsa biz de onu en güç olana hazırlarız. ( Leyl 92/5-7)
(Sahih-i Müslim-4786)
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9093
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9093
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
--- Resülullah aleyhissalatu vesselam'a: "En efdal insan kimdir?" diye sorulmuştu. "Kalbi mahmüm (pak), dili doğru sözlü olan herkes" buyurdular. Ashab: "Doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmümu'l-kalb ne demektir?" diye sordu.
"(Mahmüm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalptir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur" buyurdular."
(Kütüb-i Sitte, 7256)
"(Mahmüm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalptir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur" buyurdular."
(Kütüb-i Sitte, 7256)
- nur_umim
- Özel Üye
- Mesajlar: 1125
- Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9093
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9093
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
--- Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz buyuruyor : "Sizin ve sizden öncekilerin misali, ücretle bir işçi tutup da şöyle diyen kimsenin hali gibidir. Kim sabah namazından öğle namazına kadar bir "kırat" ücret mukabilinde çalışır? Yahudiler, (sabahtan akşama kadar), bu ücret karşılığında çalıştılar. Daha sonra bu kimse, "Kim, öğleden ikindiye kadar, bir "kırat" ücret mukabilinde çalışır?" der, bu ücret mukabilinde de Hristiyanlar çalışır. Daha sonra da, "Kim, ikindiden, akşam namazına kadar iki "kırat" ücret mukabilinde çalışır?" der. İşte, ey Muhammed, bu ücret mukabilinde de sizler çalıştınız. Bunun üzerine yahudi ve hristiyanlar öfkelenerek, "Biz, işin çoğunu yapıyoruz, ama ücretin azını alıyoruz, öyle mü?" dediler. Cenâb-ı Hak da, "Biz sizin ücretinizden herhangi bir şeyi noksanlaştırdınız mı?" buyurunca onlar, hayır dediler; bunun üzerine Allah Teâlâ: "Bu, benim îütfumdur; lütfumu dilediğim kimselere veririm" buyurur. O halde, ey Ümmet-i Muhammed, bu demektir ki sizler, daha az iş mukabilinde, daha çok ücrete layık olan kimselersiniz..
(Benzer Hadis: Buhari, enbiya, 50.)
(Benzer Hadis: Buhari, enbiya, 50.)
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4971
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdular ki:
"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir."
Buhâri, Bed'ü'l-Vahy 1; Müslim, İmâret 155.
"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir."
Buhâri, Bed'ü'l-Vahy 1; Müslim, İmâret 155.
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4971
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdular ki:
"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir."
Buhâri, Bed'ü'l-Vahy 1; Müslim, İmâret 155.
"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir."
Buhâri, Bed'ü'l-Vahy 1; Müslim, İmâret 155.
- Gul
- Moderatör
- Mesajlar: 5160
- Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00
Mus'ab b. Sa'd anlatır. Sa'd b. Ebî Vakkâs, kendisinin (zenginliği ve cesareti nedeniyle) diğer arkdaşlarından daha üstün olduğu kanaatinde idi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Sizler ancak ve ancak zayıf kimseleriniz sayesinde rızıklanır, yardıma uğrarsınız." buyurdu." demiştir.
(Kütüb-i Sitte Serisi:1, Hadis no: 1250, Sahih-i Buhari)
(Kütüb-i Sitte Serisi:1, Hadis no: 1250, Sahih-i Buhari)
- yolcu
- Saygın Üye
- Mesajlar: 369
- Kayıt: 14 May 2009, 02:00
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
Muhammedin nefsini kudret elinde bulunduran Allâha yemin ederim ki, gün gelecek beni göremeyeceksiniz. O zaman sizden birine, beni kendisiyle berâber görmesi, âilesinden ve malından daha sevimli ve makbul olacaktır.(Müslim, Fedâil, 142; Buhârî, Menâkıb, 25)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/1.jpg[/img]
- yolcu
- Saygın Üye
- Mesajlar: 369
- Kayıt: 14 May 2009, 02:00
Re:
Abdullah İbnu Ebi'l-Hamsa (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a daha bi'set (peygamberlik) gelmezden önce bir şey satın almıştım. O alışverişten ona hâlâ bir miktar (borç) bakiyesi kalmıştı. Ben o kalanı, kendisine yerinde vermeyi vaadettim. Ama bunu unuttum. Üç gün geçtikten sonra hatırladım, geldiğimde o hâlâ (sözleştiğimiz) yerindeydi.
"Ey genç bana meşakkat verdin, ben üç gündür burada seni bekliyorum!" buyurdular." [Ebu Davud, Edeb 90, (4996).]
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/1.jpg[/img]
- yolcu
- Saygın Üye
- Mesajlar: 369
- Kayıt: 14 May 2009, 02:00
Re:
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“Ey insanlar! İnsanlardan canında, malında, dostluğunda, bana karşı Ebû Bekir’den daha fedâkâr ve cömert davranan kimse yoktur! Eğer Rabbimden başka, insanlardan bir dost edinmiş olsaydım, muhakkak ki Ebû Bekr’i dost edinirdim…”(Buhârî, Salât, 80; İbn-i Sa’d, II, 227)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/1.jpg[/img]
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: HERGÜN BİR HADİS EKLEYELİM-III
"Fakirleri seviniz ve onlara yakın olunuz. Siz onları severseniz, Allah da sizi sever. Siz onlara yakın olursanız, Allah da size yakın olur. Siz onları giydirirseniz, Allah da sizi giydirir. Siz onları yedirirseniz, Allah da sizi yedirir. Siz cömert olunuz ki, Allah Teala da size karşı cömert olsun."
(Ramuz El Hadis, 1. cilt)
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
- yolcu
- Saygın Üye
- Mesajlar: 369
- Kayıt: 14 May 2009, 02:00
Re: Re:
Enes radiyallahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Re-gaib namazından söz etti ve onun Receb ayının ilk Cuma gecesi kılınacağını söyledi.
Kişi o namazı akşam ile yatsı arasında altı selâmla ve oniki rek'at olarak kılar. Her rek'atında bir kere Fatiha, üç kere Kadir sûresini, oniki kere 'İhlas' sûresini okur.
Namazını bitirdikten sonra şöyle der: "Allahümme salli alâ Muhammedini'n-Nebiyyi'l-Ümmiyyi ve alâ âlihi' Bunu selâm verdikten sonra yetmiş kere söyler.
Sonra tekrar secde eder ve secdesinde yetmiş kere şunu der: "Subbûhun, Kuddûsun Rabbu'l-melâiketi ve'r-rûh."
Sonra başını kaldırıp şöyle der: "Rabbim bağışla, merhamet et! Hakkımda bildiklerinden geçiver! Zira Sen yücesin ve en büyüksün." -Yetmiş kere- Sonra secdeye varır, birinci secdede söylediği gibi söyler. Sonra secde halindeyken Allah'tan hacetini niyaz eder. Şüphesiz Allah böyle bir dilekte bulunanı geri çevirmez."
(Cem'ul Fevaid, Büyük Hadis Külliyatı - Namaz Bahsi: 2232)
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/1.jpg[/img]
- meryemnur
- Özel Üye
- Mesajlar: 943
- Kayıt: 20 Şub 2009, 02:00
Re: HERGÜN BİR HADİS EKLEYELİM-III
Rasûlullah (sav) buyuruyor:
"Bahtiyar, fitneden kaçınan kimse ile, belalarla karşılaşınca sabreden kimsedir. Ne mutlu ona!"
Ebu Davud, Fiten 2, (4263).
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيم
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6
O Peygamber, inananlara kendi canlarından daha yakındır..
Ahzâb Sûresi, 6